Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32579 E. 2020/16671 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32579
KARAR NO : 2020/16671
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 28.04.2008 tarihinde sözleşmesinin haksız yere fesih edildiğini, 10.10.2014 tarihinde davalı şirketin çeşitli şubelerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, davacı çalıştığı dönemlerde mağaza sorumlusu olarak yardımcısı ile birlikte merkez depodan gelen ürünlerin kontrollerini yaptığını, davacının mesai saatlerinin sabah 08.30 ile akşam 17.30 saatleri arasında olduğunu mağaza envanter sıkıntılarından dolayı gece saat 22.30-23.00 a kadar çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin davacıya ödenmediğini, iş akdi feshinden itibaren herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının yıllık izinin kullanmadığını, kullanmadığı izinlerin kendisine ücret olarak ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, davacının 29.04.2008 tarihinden, iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/ll-h ve e maddeleri gereği hükümlerine uygun olarak haklı nedenlerle feshedildiğini ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak, tanık anlatımlarından davacının haftalık yasal 45 saati aşan 13,5 saat fazla çalışma yaptığı , dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan hizmet sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı görülmekle, yıllık 270 saatlik, haftalık 5,2 saat fazla çalışma süresinin ücrete dahil olduğu göz önüne alındığında davacının haftalık fazla çalışma süresi 13,5-5,2=8,3 saat olarak belirlendiği, toplam 90 gün yıllık ücretli izin hakkı bulunduğu, ücretli izin belgelerinden davacının 76 günlük yıllık ücretli iznini kullandığı, bakiye 14 gün yıllık ücretli izin hakkının kaldığı, davalı yanca düzenlenen imzasız ücret bordrosuna göre izin parası olarak brüt 2.351,80 TL nin tahakkuk ettirildiği, bunun netinin 1.680,60 TL ye tekabül ettiği, bu miktarın ödendiğine dair belge sunulmadığından davacının bu talebinin yerinde olduğu, davacının ücret talebinde haklı olduğu, 200,00 TL kasa açığı ve 108,44 TL asgari geçim indirimi hariç olmak üzere 1.730,24 TL ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı mağaza sorumlusu olarak davalıya ait zincir marketlerin bir şubesinde sabah 08.30 ile akşam 17.30 saatleri arasında lduğunu mağaza envanter sıkıntılarından dolayı gece saat 22.30-23.00 a kadar çalıştığını iddia ederek fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı ise davacının vardiyalı olarak çalıştığını ve fazla mesai yapmadığını savunmuştur.
Yargılama safhasında dinlenen davacı tanıkları davacının haftanın 6 günü çalıştığını çalışma süresinin 08.00-17.30 ve 12.00-21.00 saatleri arasında olduğunu ancak bu sürelerin dışında da çalışma yapıldığını hemen her gün bu sürelerin aşıldığını saat 21.00’da bitmesi gereken mesainin saat 22.00-22.30’da bittiğini beyan etmişlerdir. Dinlenen tanıklardan Sedat’ın başka mağazada çalıştığı ve davalıya karşı açılmış davası bulunduğundan husumetli tanık beyanına itibar edilmesi mümkün değildir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, tanık beyanlarına itibarla sabah vardiyasının 1 saat ara dinlenme yapılarak 8.5 saat, akşam vardiyasının ise 8 saat olduğu, davacı tanıkları daha fazla mesai yapıldığını beyan ettiğinden 08.00-19.30 saatleri arası 11,5 saat çalışıp 1,5 saat ara dinlenme yapılarak 10 saat çalışıldığı ve 12.00-22.30 saatleri arasında 10.5 saat çalışılıp 1 saat ara dinlenmesi yapılarak 9 saat çalışıldığı birinci vardiyada 60,5 saat, ikinci vardiyada ise 56,5 saat çalışıldığı ve ortalama 13,5 saat fazla mesai yapıldığı, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı, yıllık 270 saatlik, haftalık 5,2 saat fazla çalışma süresinin ücrete dahil olduğu göz önüne alındığında davacının haftalık fazla çalışma süresi 13,5-5,2=8,3 saat olduğu kabul edilerek fazla mesai alacağı hesaplanmıştır.
Mahkemece fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu gözetilerek hesaplama yapılması yerindeyse de davacının davalı işyerinde 2 vardiyalı olarak 08.00-17.30 ve 12.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakla soyut ve husumetli tanık anlatımlarına itibarla davacının ilk vardiyada 08.00-19.30 ve ikinci vardiyada 12.00-22.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulması hatalıdır.
2- Somut uyuşmazlıkta, dava kısmi dava olarak açılmıştır. Davacı 28.10.2015 tarihinde ıslah talebinde bulunmuş olup davalı vekiline ıslah dilekçesi 09.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından 18.11.2015 tarihinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davalı ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def’i ileri sürmüştür. Buna göre talep edilip hüküm altına alınan fazla mesai ücreti alacağı bakımından dava dilekçesinde talep edilen miktarlar hariç 28.10.2010 tarihinden öncesi zamanaşımına uğramıştır.
Mahkemece kısmi davada süresinde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def’i gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.