Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32573 E. 2020/16669 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32573
KARAR NO : 2020/16669
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve davalı vekilince duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01/02/2011 tarihinden 03/04/2014 tarihine kadar davalı iş yerinde en son net 2.300 TL ücret ile şoför ve evrak elemanı olarak çalıştığını, iş akdi haksız olarak feshedilen davacının ücretinin ödenmediğini, 6 gün 08.30-22.30 arasında bazen daha fazla çalışıp fazla mesai yapan, işler yoğun olduğunda hafta tatillerinde çalıştığını, ayda en az 3 Pazar çalıştığını ve dini bayramların 1 günü dışında milli bayram genel tatil günlerinde çalışan davacının bu ücretlerinin de ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevaplarının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirkette çalışması bulunmadığını, bu nedenle davalı şirketten hiçbir hak ve alacağının da olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, her ne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetvelinde davacının sigortalılık kaydı bulunmamakta ise de ortak tanık anlatımları, dosyaya ibraz edilen davalı işveren tarafından düzenlenen kimlik kartı, araç teslimine ilişkin yazı ve davacı tanığı …’nın beyanı da nazara alınarak davacı 01/02/2011 tarihinden 03/04/2014 tarihine kadar 3 yıl 2 ay 2 gün davalı iş yerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmelidir. Fakat yargılama sırasında dinlenen tanıkların ücrete ilişkin beyanları da muallaktır. Tanık olarak dinlenen ve sigorta kaydı bulunmayan işçilerin açtıkları kesinleşen hizmet tespiti dosyalarında da asgari ücretle çalıştıkları yönünde tespit yapılmıştır. Bu nedenle işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, tarafların bildirdikleri emsal işyerlerinden ve Türkiye İstatistik Kurumu’ndan emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı makam şoförü olduğunu ve resmi kayıtlarda ücretinin daha düşük gösterilmesine rağmen gerçekte en son net ücretinin fesih tarihi olan 03.04.2014 tarihinde aylık net 2300,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının kendi çalışanı olmadığını savunmuştur. Dosyaya ücret bordrosu ibraz edilmemiş olup davacının çalışmalarının kurum kayıtlarına yansıtılmadığı anlaşılmıştır.
Dinlenen davacı tanığı … 2011-2012 yıllarında davalı işyerinde çalıştığını, işten ayrıldığı tarihte 1.200,00-1.300,00 TL civarında ücret aldığını, davacının ise kendisinden daha fazla ücret aldığını beyan etmiş, davacının komşusu olan ve işyeri çalışanı olmayan davacı tanığı … davacının kendisine 2.000,00 TL civarında ücret aldığını söylediğini ve davacının akrabası olan diğer davacı tanığı … ise davacının en son 2.000,00 TL ücret aldığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise davacının ne kadar ücret aldığını bilemediklerini beyan etmişlerdir. İTO ve Nakliyat İş Sendikası’ndan emsal ücret araştırması yapılmıştır. İTO cevabında davacının asgari ücret alabileceğini bildirmiş, Nakliyat iş Sendikası ise net 2150 TL ücret alabileceğini bildirmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının beyanları ve emsal ücret araştırmasına ilişkin yazılar dikkate alınarak davacının en son net 2.000,00 TL ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir.
Mahkemece tanık beyanlarına itibarla davacının ücretinin net 2000 TL olduğu kabul edilmiş ise de tanıklardan … ve …’in işyeri çalışanı olmadıkları, davacıdan duyduklarına göre davacının ücretini bildirdikleri, diğer davacı tanığı …’ın ise fesih tarihinde davalı işyerinde çalışmadığı ve davacının ücretini tam olarak bilemediği görülmektedir. Mahkemece yapılan ücret araştırması ise yetersiz olup yukarıda açıklanan şekilde meslek odalarından ve Türkiye İstatistik Kurumu’ndan sorulmak suretiyle yeniden emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3- Somut olayda davacı dini bayramların birinci günü dışında tüm ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı halde ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir. Davalı vekili ise davacının çalışanları olmadığını belirterek bu talebin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise işyerinde çalışmayan tanıkların beyanına göre davacının dini bayramların ilk iki günü dışında tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabulüyle hesaplama yapılmış ise de davacı tanıklarından … ve …’in davalı işyerinin çalışanı olmadığı, diğer davacı tanığı …’ın ise 2011-2012 yıllarında çalıştığını beyan ettiği, davalı tanıklarından … ve …’ın depo sorumlusu olup davacı makam şoförü olduğundan davacının çalışma şeklini bilemeyecekleri, diğer tanık …’nın ise davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını beyan ettiği anlaşıldığından ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebi hesaplanırken tanıkların ancak çalışmış olduğu dönemle ilgili bilgi sahibi olabileceği gözetilerek tanık …’ın çalışma süresiyle sınırlı olarak ispatlandığının kabulü gerekirken davacının tüm çalışma dönemi için ulusal bayram ve genel tatil alacağının hesaplanması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.