Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32139 E. 2020/16647 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32139
KARAR NO : 2020/16647
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı asıl işverene bağlı farklı taşeron firmalarda şoför olarak çalıştığını, fazla mesai yaptığını, bazı hafta ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulundukları, iş akdinin ihaleyi alan şirket tarafından feshedildiği, sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu, yüklenici firmaların elemanları ile belirli süreli iş akitleri yaptıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı iş yerinde alt taşeronlarda çalıştığı davalı ile dava dışı alt taşeronlar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davalı …’nin asıl işveren olup davacının tüm hizmet süresindeki işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının emeklilik nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği davacının haftalık 60 saat çalışma yaptığı, haftalık yasal çalışma süresini aşan 18 saat için fazla çalışma ücretine hak kazandığı, davacının dini ve resmi bayramlarda, genel tatillerde çalıştığı, çalıştığı dönem içinde toplam 150 gün olarak yıllık izne hak kazandığı, davacının hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırıldığını veya ücretlerinin ödendiğinin davalı işverenliğin usulüne göre ispatlayamadığı, yasal haftalık izinlerini kullandığı davacının kabulünde olduğundan hafta tatili alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı ücret miktarı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur. Davacı işçi ücretinin net 1.800,00 TL olduğunu ileri sürmüş ayrıca yol ve yemek yardımı olduğunu belirtmiştir. Davalı işveren yol ve yemek yardımı dahil olmak üzere ücretlerin davacının banka hesabına ödendiğini savunmuş ve bu yönde davacının imzasını içermeyen bir kısım ücret bordroları sunmuştur.
Davacı tanığı …, ücretin bankaya ödendiğini ve bankaya yapılan ödemede yol ve yemek yardımının ücretin içinde olduğunu açıklamıştır. Böyle olunca davacı tanık beyanı ile dosyadaki bordrolara göre davacının banka hesabına yapılan net 1.770,21 TL yol ve yemek ücrete dahil olduğu sonucuna varmak gerekmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıca yol ve yemek yardımı eklenmek suretiyle tazminata esas ücret belirlenmiş olup sözü edilen hesap hatalıdır. Gerekirse ek rapor almak suretiyle yol ve yemek yardımının bankaya yapılan ödeme tutarı içinde yeraldığı kabul edilerek isteklerle ilgili kurulmalıdır.
3-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 9 yıl 1 ay 22 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.