Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32137 E. 2020/16723 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32137
KARAR NO : 2020/16723
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti;
Davacı vekili, müvekkilinin pompacı olarak çalıştığını, iş akdinin herhangi bir neden olmaksızın 14/05/2015 tarihinde feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacıya kıdem tazminatının 3 eşit taksit miktarınca banka hesabına yatırıldığını, davacıya ihbar önelinde bulunulduğunu, fazla mesai ücretlerinin maaş hesabına ilave edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının akaryakıt satış elemanı olarak çalıştığı, yine bodrolara göre davacıya bazı aylar değişen miktarlarda prim ödemesi ve bazı aylarda da fazla mesai tahakkuku yapıldığı ve banka yoluyla ödendiği, bu şekilde davacıya fazla mesai ücreti ve prim ödemesinin ayrı ayrı yapılması ve davacının yaptığı işin niteliği gereği prim ödemelerinin fazla mesai ücreti olarak değerlendirilemeyeceği, iş sözleşmesi feshedildikten sonra 13.056,21 TL kıdem tazminatının banka aracılığı ile ödendiği, davacıya 14/05/2015 tarihinde ihbar öneli ve iş arama izni verilerek fesih bildiriminde bulunulduğu, davacıya kıdem tazminatının ve fazla mesai ücretlerinin kısmen ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı vekili, davacının iki haftada değişmek üzere üç vardiya şeklinde çalıştığını, ilk vardiyanın 07.00-15.00 saatleri arasında, ikinci vardiyanın 15.00-23.00 saatleri arasında, üçüncü vardiyanın 23.00-07.00 saatleri arasında olduğunu, haftanın 6 günü bu şekilde çalıştığını, eleman eksikliğinden müvekkilinin haftanın en az günü 12 saat çalıştırıldığını, bu çalışmaya karşılık cüzi bir ödeme yapıldığını veya hiç ödeme yapılmadığını iddia ederek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 2013-2015 yıllarını kapsayan aylara ait ücret ödeme bordroları sunulduğu, bordroların çoğunda tahakkuk bulunduğu ve bordroların banka kayıtları ile mutabık olduğu, davacı tarafından ödemelerin ihtirazi kayıtsız çekildiği, fazla mesai ödemelerine ait bu dönemlerin dışlandığı, 2012 yılı Aralık ayından önceki bordroların dosyaya sunulmadığı bu dönemlerin tanık beyanlarına göre hesaplanacağı belirtilmiştir.
Davalı vekili, bilirkişi raporuna itiraz ederek, 2012 yılı Aralık ayından önceki bordroları dosyaya sunarak ek rapor alınması talebinde bulunmuştur.
2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait bordrolar incelendiğinde, 2010 yılına ait bordrolarda davacının imzasının yer aldığı ancak fazla mesai tahakkuku bulunmadığı, 2011 ve 2012 yıllarına ait bordrolarda davacının imzasının bulunmadığı ancak bazı aylarda fazla mesai tahakkuku yapıldığı ve bankaya ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacının imzasının bulunmadığı bordrolarda tahakkuk yapılıp bankaya yatırıldığı anlaşılan fazla mesai miktarlarının hesaplanıp takdiri indirime tabi tutulduktan sonra belirlenecek olan fazla mesainin mahsubu gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Dosyada mevcut davacı işçi tarafından imzalanan 31.10.2007 tarihli ibranamede, davacıya 634,73 TL kıdem tazminatı ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu nedenle avans kabul edilerek fesih tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte belirlenecek tutarın, hesaplanan kıdem tazminatından mahsubu gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.