Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/32086 E. 2020/16644 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32086
KARAR NO : 2020/16644
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 21.07.1998-27.10.2014 tarihleri arasında işitme engelli kadrosu ile makineci olarak çalıştığını, evlilik nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe giriş ve çıkış tarihlerinin işyeri sicil dosyasında sabit olduğunu, aylık ücretinin ve hala mesai ücretlerinin bordroda gösterildiğini, bunun aksinin yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, işyerinde hafta sonu çalışılmadığını, yıllık izinlerin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenliğe ait işyerinde 21.07.1998-27.10.2014 tarihleri arasında çalıştığı, davacının evlenmesi nedeniyle iş akdini yasanın tanıdığı fesih hakkı ile iş akdini feshettiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, kıdem tazminatının davalı işverenlikçe ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde davacının son 5 yıla ait yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığı ve karşılığı ücretlerin ödenmediği iddia edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fesihten önceki son 5 yıl içerisinde hak ettiği ve kullandığı yıllık izinler dikkate alındığında kullandırılmayan yıllık ücretli izin sayısının 5 gün olduğu tespit edilmesine rağmen, talep edilmeyen önceki yıllara ilişkin yıllık ücretli izin gün sayıları da ilave edilerek 31 günlük yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.