Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/29818 E. 2020/17066 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/29818
KARAR NO : 2020/17066
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı kuruma ait işyerinde 2011-2012-2013-2014 yıllarında yangın sezonu olan 1 Haziran-30 Ekim tarihleri arasında yangın işçisi olarak haftanın 6 günü gece gündüz aralıksız olarak çalıştığını, yaptığı iş gereği çalışma yerinden bir dakika bile ayrılamadığını, her an göreve hazır beklediğini, buna göre davacıya sadece günde üç saat fazla çalışma ücreti verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yangın söndürme işinde işin niteliği gereği günlük mesaiye tabi olmadan çalışıldığını ve bu çalışma karşılığı kanuna ve toplu iş sözleşmelerine uygun olarak davacının yasal haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 1 Haziran-30 Ekim tarihleri arasında olan yangın sezonunda çalıştığı,davacı işçiye yangın sezonunda her gün için üç saatlik ödeme yapılmış ise de; bu ödemenin günde 11 saate kadar olan süreyi karşıladığı, oysa davacı işçinin günde 14 saat çalıştığı ve 11 saati aşan günlük 3 saatlik çalışmanın da davacı işçiye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Dairemizin görüşüne göre; orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilerin görevleri itibariyle yangın döneminde bütün günü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmeleri normal mesai sistemine göre daha fazladır. Nitekim, orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilere toplu iş sözleşmesi gereği fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın günde üç saatlik fazla çalışma ücreti ödenmektedir. İşçinin günde üç saatten daha fazla çalıştığının yazılı delille (görev emirleri, çizelgeler, puantaj kaydı vs) ispatı halinde fazlasının ödenmesi gerekir. Aksi halde salt tanık beyanlarına göre fazla çalışma yapıldığının ispatı kabul edilemez.
Nitekim, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun, 19.04.2018 tarih ve 7139 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değişik, 72. maddesi ile de; orman yangınlarını önleme ve söndürme işlerinde görevlendirilen işçilerin, orman yangın ekip bina ve yangın gözetleme kulelerinde bulunan sosyal tesisler ve lojmanlarda çalışma saatleri dışında geçirdiği sürelerin, 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesinde düzenlenen çalışma süresinden sayılmayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı; yangın sezonunda orman yangın işçisi olarak çalışmıştır. Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a maddesinde; haftada 45 saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla çalışma sayılacağı, fazla çalışma ücretlerinin saat ücretlerinin %75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla çalışmanın hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen “1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında günlük mesaiye tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde üç saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir.
Dosya kapsamı ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacıya 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için TİS’lerde kararlaştırılan fazla çalışma ödemesi yapılmıştır.
Dosyada hesaplama yapılan dönem için; 2014-2015 yılına ait nöbet listesi bulunmakta olup listede davacının 7.00-15.30 ya da 15.30-24.00 vardiyasında nöbet tuttuğunun belirtildiği, bunun dışında dosya içerisinde bazı günlere ait taşıt görev emirleri bulunduğu, bu kayıtlarda davacının görevli personel olarak isminin geçtiği ve aracın göreve çıktığı ve görevden döndüğü saatlerin belirtildiği, taşıt görev emirleri ile 2014-2015 yılına ait nöbet çilzegeleri birlikte değerlendirildiğinde; bazı görevlendirmelerin mesai saatleri içerisinde kaldığı; 2011, 2012, 2013 yıllarına ait taşıt görev emirlerine göre davacının normal mesai saatlerini aşan sürelerde görevde bulunduğu zamanlar bulunmakla birlikte işyerine dönüş saatleri dikkate alındığında; dosya içerisinde bulunan kayıtların, karşılığı zaten idare tarafından ödenen günde 3 saatten fazla çalışmayı ispata yarar mahiyette kabul edilemeyeceği kanısına varılmaktadır.
Dolayısıyla eldeki dava dosyası bakımından; görevi itibariyle davacının yangın döneminde bütün gününü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmelerin normal mesai sistemine göre daha fazla olduğu, davacıya puantaj kayıtlarına göre günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı dönem için TİS’lerde belirlenen fazla çalışma ödemesinin yapıldığı, davacının ödemesi yapılan süreden daha fazla çalıştığını yazılı bir delil ile ispatlayamadığı, daha fazla çalışmanın salt tanık beyanlarına göre ispatının mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Öte yandan, davada yasal hasım … olmasına karşın karar başlığında infazda tereddüt yaratacak şekilde Orman İşletme Müdürlüğü’nden söz edilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.