Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/2915 E. 2019/12748 K. 31.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2915
KARAR NO : 2019/12748
KARAR TARİHİ : 31.05.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının deri işi yapan davalı firmada ayakçı – makinacı olarak işe başladığı 2004 yılının 5. ayından itibaren iş akdinin son bulduğu 28/10/2013 tarihine kadar sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığını, hiçbir açıklama yapılmadan fabrika kapandı denilerek işten çıkarıldığını, noterden ihtarname göndermesine rağmen haklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının müvekkillerinin yanında dönemsel olarak çalıştığını, siparişlerdeki azalma sonucu çalışan sayısının eksiltilmesi nedeniyle iş akdine son verildiğini, ücret bordrolarında yazılı ücreti aldığını, fazla mesai iddialarının doğru olmadığını, davacıya beş ayrı ibranameden de anlaşılacağı şekilde fazla mesai ücreti ve ihbar tazminatı adı altında ödemeler yapıldığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, işyerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması halinde karşılığının ücret bordrolarına yansıtılarak ödendiğini, alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, her iki davalı şirketin ortaklarının aynı kişiler olduğu, diğer davalı gerçek kişi işyerinin 12/08/2005 tarihinde kapsama alındığı, davalı şirketlerin bu adreste 21/06/2004 tarihinden itibaren faaliyet gösterdikleri, davacının tüm çalışmasının aynı iş yerinde geçtiği, emsal ücret araştırmasına göre son net ücretinin 1.950,00 TL olduğu, davacının iş sözleşmesinin 28/10/2013 tarihli fesih bildirimi ile İş Kanunu’nun 17 ve 18. maddelerine göre feshedildiği, yasal haklarının ödeneceğinin belirtildiği, davalının cevap dilekçesinden de bu hususun anlaşıldığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu, yoğun sezonlarda fazla mesai yaptığını ispatladığı, karşılığının ödendiği konusunda davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı, dini bayramlar dışında kalan ve pazar günlerine rastlamayan resmi tatil günlerinde çalıştığı ancak karşılığının ödendiğinin bordrolardan anlaşıldığı, 57 günlük izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır. (Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih ve 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).
Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.
Somut uyuşmazlıkta, 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda tanık beyanları doğrultusunda 4.082,22 TL fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Mahkeme kararında “ … bilirkişi tarafından hesap edilen fazla mesai ücretinden dosya kapsamı ve davacının yaptığı işe göre takdiren 1/3 oranında hakkaniyet indirimine gidilerek davanın kısmen kabulüne …” şeklinde açıklama yapılmasına rağmen, kararın hüküm fıkrasında taktiri indirim yapılmadan bilirkişi raporunda hesap edilen 4.082,22 TL fazla mesai alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 31.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.