Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/28717 E. 2017/8259 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28717
KARAR NO : 2017/8259
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ)MAHKEMESİ

DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09/05/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat … geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini, ücret ve diğer işçilik alacaklarının zamanında ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının her türlü alacağının tahakkuk ettiği dönemde kendisine ödendiğini, herhangi bir alacağının bulunmadığını, tam da önemli bir sevkiyat öncesi davacı ile birlikte bir grup işçinin işyerini terk ettiklerini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Yıllık izin ücreti alacağından hakkaniyet indirimi yapılması mümkün olmadığı halde yerel mahkemece hakkaniyet indirimi uygulanmış ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3- Davacı, işçilik alacaklarının ödenmediğini ve bu nedenle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürmüş; davalı ise davacının bir grup işçi ile birlikte işyerini terk ettiğini ve ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının ödenmemiş işçilik alacakları bulunduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı ile talep edilen diğer işçilik alacakları, fazlaya ilişkin istemlerin reddi ile hüküm altına alınmıştır.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İspat konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı söz konusu çalışma iddialarını ispat için takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına dayanmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanlarına göre hafta tatili, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı ve davacı tanıklarının işverene karşı benzer şekilde davalar açtığı ve davacı ile menfaat birliği içinde oldukları anlaşılmaktadır.
Nitekim davacı tanıklarının da davalıya karşı açtıkları ve aynı mahkemece karara bağlanan dosyalarının temyiz incelemeleri Dairemizde aynı gün yapılmıştır.
Husumetli ve menfaat birliği içerisinde bulunan tanık beyanları ile davacının fazla mesai yaptığı ve hafta tatilleri ile genel tatillerde çalıştığının kabulü hatalıdır.
Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi devam ederken yıllık izinlerini talep etmesine karşın kullandırılmadığı iddia ve ispat olunmadığı gibi husumetli tanıklarının dahi bu yönde bir beyanları bulunmadığı saptanmıştır.
Kaldı ki yukarıda belirtildiği gibi yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı işçinin, iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın feshettiği ve yıllık izin ücreti dışındaki taleplerin reddine hükmedilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.