Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/28165 E. 2020/13090 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28165
KARAR NO : 2020/13090
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yol lng tanker şoförü olarak 21/08/2013- 31/03/2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, asgari ücretin üzerinde çalışmasına karşın ücretlerin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, uzun yol şoförü olması sebebi ile işverene sunulmayan bir kısım takograf kayıtların sunulduğunu, takografta gözükmeyen sürelerde dolum ve boşaltım işlemi yapıldığını, fazla çalışmanın takograf kayıtları ile takograf kaydı bulunmayan dönem ise tanık beyanları ile ispatlanacağını, tüm genel tatil ve dini bayramlarda çalışıldığını karşılığının ödenmediğini ileri sürerek eksik ödenen ücret, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, … ile aralarında imzalanmış nakliye sözleşmesi bulunduğunu, diğer davalı …ile aralarında hukuki ve fiili iş ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin demir çelik sınai ve tıbbı gaz üretim işleri ile iştiğal ettiğini, nakliye işlerinin asıl işleri olmadığını, 14/03/2014 tarihinde görevinden istifa ederek ayrıldığını, daha sonra 29/03/2014 tarihinde tekrar işe başladığını ve sonrasında 31/03/2014 tarihinde tekrar istifa ederek işten kendi isteğiyle ayrıldığını, ücretlerinin banka kanalıyla ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ulaştırma Hizmetleri Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd Şirketi vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde her iki davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı davalı işyerinde 21.08.2013- 31.03.2014 arası kesintisiz çalıştığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddiası gibi 21.08.2013- 31.03.2014 arası 7 ay 19 gün kesintisiz çalışmasına göre ve Sosyal güvenlik kayıtlarına göre 21.08.2013- 14.03.2013 ve 29.03.2014- 31.03.2014 arası kesintili çalışmasına göre 6 ay 25 gün üzerinden iki alternatifli hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, davacının kesintisiz çalıştığı kabul edilerek birinci alternatif üzerinden hüküm kurulmuş ise de tanıkların hizmet süresine ilişkin beyanı bulunmadığı gibi davacının kesintisiz çalıştığına ilişkin dosyada başkaca delil bulunmadığından, ispat yükü üzerine düşen davacı kesintisiz çalıştığını yöntemince ispatlayamamıştır. Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Kayıtlarındaki kesintili çalışmaya ilişkin hizmet süresi üzerinden yapılan hesaplama ile isteklerin değerlendirilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf dava dilekçesinde fazla çalışma yaptığını, çalışmanın takograf kaydı bulunan dönem bu kayıtlara göre bulunmayan dönem tanık beyanlarına göre ispatlanacağını belirterek takografta gözükmeyen sürelerde ise dolum ve boşaltım işlemi yapıldığını iddia etmiştir. Dosya içerisinde davacının sunduğu takograf kayıtlarını çözümleyen trafik bilirkişisi tarafından 215 adet takograf diyagramın incelenmesi sonucu Karayolları Trafik Kanunu gereği 9 saat araç kullanma süresinin aşıldığı saatlerin tablo ile gösterildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda takograf çözümlemesi yapılan 01.09.2013-08.03.2014 arası fazla çalışılan süreleri gösterir kayıtların davacının araç kullandığı süreleri içerdiği tankerin doldurulması boşaltılması sürelerini kapsamadığı, bu yönü ile eksik olduğu gerekçesi ile tanık beyanları esas alınarak günde 15 saatten 2 saat ara dinlenme düşülerek günlük 13 saatten 78 saat çalışarak haftalık 33 saat üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücret alacağı mahkemece hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı dava dilekçesinde kayıtlara dayandığından takograf kayıtlarının bulunduğu 01.09.2013- 08.03.2014 arası dönem bu kayıtlar esas alınarak kayıt bulunmayan dönemin tanık beyanlarına göre hesaplanması, tanık beyanlarına ilişkin döneme dair indirim de düşünülerek karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan sebeplerle karar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.