Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/28085 E. 2019/21574 K. 03.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28085
KARAR NO : 2019/21574
KARAR TARİHİ : 03.12.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde hemşire olarak çalışırken fazla mesai, resmi tatil alacaklarının ödenmemiş olması sebebiyle iş akdini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, resmi tatil, fazla mesai ve ödenmeyen ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının iş akdinin feshine dayanak yaptığı iddialarının doğru olmadığını, davacının iş akdini daha yüksek ücretle başka bir özel hastanede iş bulması sebebiyle haksız olarak fesh ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, davacının bir kısım ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı,çalışmaları sırasında fazla mesai yaptığı, yıllık izin alacağı ve ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla mesaisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı, bir dönem acil sorumlu hemşiresi olarak bir dönem ise ameliyathane hemşiresi olarak çalıştığını ileri sürüp her döneme ilişkin çalışma sürelerini belirterek fazla mesai ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı ise davacının çalıştığı süre boyunca fazla mesai yapmadığını savunmuş olup mahkemece tüm çalışma süresi üzerinden acil hemşiresi olarak çalıştığı dönem yönünden davacı vekili beyanına göre, ameliyethane hemşiresi olarak çalıştığı dönem yönünden ise tanık beyanlarına göre yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
Davacı, iddiasını ispat açısından tanık deliline dayanmış olup davacı tanıkları davacının sadece ameliyathane hemşiresi olduğu döneme ilişkin tanıklık etmişler,acil hemşiresi olduğu döneme ait herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Bu durumda davacının acil hemşiresi olarak çalıştığı döneme yönelik fazla çalışma iddiası bakımından üzerinde bulunan ispat külfetini yerine getiremediği gözetilerek fazla mesai talebinin sadece ispat olunan ameliyathane hemşiresi olarak çalıştığı dönemle sınırlı olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacı yılbaşı dışındaki tüm dini ve milli bayramlarda çalıştığını belirtirken davalı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde davacının çalışmadığını belirtmiş olup mahkemece davacının dini bayramların yarısı hariç tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek alacak hüküm altına alınmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağını ispat yükü üzerinde bulunan davacı işçi iki tanık dinletmiş olup dinlenen iki davacı tanığı işyerinde dini bayramlarda icap usulü çalıştıklarını, diğer resmi tatillerin ise tümünde çalıştıklarını belirtmekle,icap günlerinde çalışma yönünden birbirleriyle tutarlı, ispata yarar mahiyette beyanda bulunmamış ve icapçı olarak çalışılan günler tespit edilememiştir. Bu durumda ispat yükü üzerinde olan davacı dini bayramlarda çalıştığını ispat edemediğinden dini bayramlara yönelik ücret alacağı talebinin reddi gerekirken dini bayramlarda çalışıldığının kabul edilerek dini bayramların yarısına yönelik ücret alacağının hüküm altına alınması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.