Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/27933 E. 2021/6271 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27933
KARAR NO : 2021/6271
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 1989 yılından 01.02.2014 tarihine kadar temizlikçi-çaycı olarak çalıştığını, ancak sigorta kaydının 02.01.1996 tarihinde başlatıldığını, davalı şirketin farklı unvanlarla faaliyet gösterdiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz feshedildiğini, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, senelik yasal izin haklarını yalnızca 2 defa kullanabildiğini, bunun dışında hiç izin hakkını kullanamadığını, izin hakkı nedeniyle her hangi bir ödeme de yapılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirkette fiili herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davalı şirketin ortağının annesine ait evde ev işlerinde yardımcı olmak için ayda yalnızca birkaç temizlik yaptığını, davacının mağduriyetini gidermek için sigorta primlerinin tam asgari ücret üzerinden müvekkili şirket aracılığı ile yatırıldığını, bu sebeple davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilik alacaklarından sorumlu olamayacağını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, SSK ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde SSK kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece davacı tanık beyanlarına itibar edilerek, davacının 01.07.1989-01.02.2014 tarihleri arasında kesintisiz şekilde davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Dosya içeriğinde yer alan, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davacının, davalı ile aralarında organik bağ bulunan dava dışı … Dış Tic. Tur. İnş. San. A.Ş. nezdinde 15.05.1996 tarihinde çalışmaya başladığı, bu tarihten önce davalı şirket nezdinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı görülmektedir. Diğer yandan mahkemece beyanına itibar edilen davacı tanıklarının da davalı şirket çalışanı olmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının kayden çalışması görünmeyen dönem yönünden işyeri çalışanı olmayan tanık anlatımlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olup, bu dönemde davalı şirkete bağlı olarak çalıştığını iddia eden davacının iddiasını yöntemince ispat edemediğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılması gereken iş, tazminata esas hizmet süresinin belirlenmesinde, sadece kurum kayıtlarında yer alan süre ile sınırlı olarak hesaplama yapılması ve davacının davalı nezdindeki çalışmasının 15.05.1996 tarihinde başladığının kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir:
3-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava dilekçesinde yıllık izinlerin kullandırılmadığını ve ücretinin ödenmediğini iddia etmektedir. Davacının 17 yılı aşan süre ile çalışmasına rağmen sadece 38 gün izin kullanması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılıp, çalışma süresi boyunca bunun dışında herhangi bir zamanda ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusundaki beyanının alınması ve sonucuna göre tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.