Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/27775 E. 2020/11505 K. 12.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27775
KARAR NO : 2020/11505
KARAR TARİHİ : 12.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında yıllık izin ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunduğu tarihte geçerli bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca “Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir. İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça sunulan ve izin açıklaması bulunan tüm belgelerin yıllık izin olduğu değerlendirilerek davacının yıllık izin ücretine yönelik talebi hesaplanmıştır. Anılan belgelerin incelenmesinde bir kısmının 1 gün ve 2 gün şeklinde olduğu, yıllık izin açıklamasının bulunmadığı görülmüştür.
Yine davacı tanıklarının beyanı ile iş yerinde haftalık izinlerin toplu olarak kullandırıldığı görülmüştür.
Bu halde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebileceği, tanık beyanları ile birlikte bir kısım belgelerin yanında sadece izin açıklaması bulunmakta olup, ilgili izinlerin mazeret izni ya da hafta tatillerinin kullanımına yönelik olarak değerlendirilebileceği, mahkemece, yıllık izin belgelerinin kullanıldığı yıllar itibari ile kaç gün izin kullanıldığı da tespit edilerek tüm bu hususlar birlikte değerlendirilmek sureti ile “yıllık izin” şeklinde açıklama bulunmayan dönemlerin hesaplamada dikkate alınmadan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.