Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/27404 E. 2017/16848 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27404
KARAR NO : 2017/16848
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 12.12.2007-30.07.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde … … … bölümünde takım üyesi olarak çalıştığını, iş akdinin 29.07.2015 tarihinde işlerin yapılamayacağı ve bu işe ait bölümün tamamen kapatılacak olması ve işin … Asfaltı … … … adresinde yapılacağı ileri sürülerek ya … adresinde ya da aynı işyerinde ancak brüt 1.492,00 TL ücret ile TC Bireysel … … Takım Üyesi olarak çalışmasının teklif edildiğini, bu iki tekliften birinin kabul edilmemesi nedeni ile geçersiz şekilde fesih edildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 24.05.2010 tarihli imzasını havi Belirsiz ve Tam Süreli İş Sözleşmesinin III. bendinin 2. Paragrafında ” işverence gerek görülmesi ve/veya iş organizasyonun gereği halinde, işverenin diğer şehir ve yerlerinde ki işyerlerinde geçici veya sürekli olarak aynı işi veya benzer nitelikte ki işi yapmak üzere görevlendirildiğinde, görevlendirmeyi peşinin kabul ettiği” düzenlemesinin bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmede yer alan bu saklı haklı resen kullanmak yerine İzmir iline nakil etmek istediklerinin yazılı onaylarını alarak nakil işini gerçekleştirmek istediğini, bu davranışının kötü niyet olarak kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshinde işletmesel karar sonucunda ortaya çıkan iş gücü fazlalığı gerekçe gösterilmesine rağmen davalı işverenin iş yerinde davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığı, iş gücü fazlalığının oluştuğunu ispat edemediği, fesihte son çare ilkesinin dikkate alınmadığı davalı işveren tarafından yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar yasal süresi içinde temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu maddede sendikal neden halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirleneceği açıklanmıştır. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (08.04.2008 gün ve 2007/27773 Esas, 2008/7819 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır. İşletme gerekleri ile fesihte emeklilik nedeninin gösterilmesi ve davacının emekliliğe hak kazanması halinde işe başlatmama tazminatı alt sınırdan belirlenmektedir. Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacı işçinin davalıya ait işyerinde 7 yıl çalıştığı, davalı işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru bulunmamıştır. Bu tazminatın davacının 5 aylık ücreti oranında belirlenmesinin dosya içeriğine uygun düşecektir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yaptığı 214,50 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.980,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.