Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/25794 E. 2020/11391 K. 12.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25794
KARAR NO : 2020/11391
KARAR TARİHİ : 12.10.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacı işçinin, davalı işverene ait işyerinde 19.07.2000-12.02.2015 tarihleri arasında mağaza müdürü olarak çalıştığını, ücret alacaklarının ödenmemesi, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmaması, “Ankilizon Spondilit” hastalığına yakalanması ve mevcut çalışma şartlarının hastalığının ilerlemesine neden olması nedeniyle, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini; son aylık ücretinin primler dahil 1.500,00-1.600,00 TL olduğunu; haftanın 6 günü 07.30-16.00 saatleri arasında çalıştığını; bu çalışmaya ilave olarak, diğer çalışanların izinli olduğu dönemlerde yılda 20-30 gün boyunca 07.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını; envanter sayımlarının olduğu günlerde 2 ayda bir 12 saat süreyle çalıştığını; mağazada düzen değişiminin olduğu dönemlerde yılda en az 3 defa 07.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını; ayda en az 4 defa hafta tatiline çıkan personelin yerine 70.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını; şube açılışlarında yılda en az 6 defa 07.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını; ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tamamında da çalıştığını; yıllık ücretli izinlerinin çok azını kullandığını; son aylık ücretinin 15 günlük kısmının ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ortada haklı bir neden bulunmadığı halde iş sözleşmesini feshettiğini; işyerinde haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu; istisnai olarak fazla çalışma yapıldığında ise karşılığının ödendiğini veya denkleştirme yapıldığını; davacının ağır işlerde çalıştırılmadığını, yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığını; resmi tatil ve genel tatil izinlerinin de kullandırıldığını; davacının, mağaza müdürü olması nedeniyle kendi çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini; davacı işçiye, fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; dosyada mübrez imzasız ücret bordrolarının bazılarında fazla mesai ücretinin tahakkuk ettirildiği görülmüş ise de, imzasız bordroların aksi her türlü delille ispatlanabilir. Dinlenen davacı tanığı Hakan beyanında “…Davacı sevkiyatın geçikmesi, personel değişikliği yıllık izinde çalışan olması nedeni ile bir ayda ortalama 15 kez mesai bitiminden sonra her birinde ortalama 4,5-5 saat daha çalışıyordu…Davalı işyerinde mağaza müdürlerinin haftada bir gün vardiya gözetmeksizin full çalışması nedeni ile davacı da bu şekilde çalışıyordu…” şeklinde, davalı tanığı … ise “… Davacı bir ayda ortalama 15 kez mesai bitiminden sonra her birinde ortalama 2 saat daha çalışıyordu…Davalı işyerinde mağaza müdürlerinin haftada bir gün vardiya gözetmeksizin full çalışması nedeni ile davacı da bu şekilde çalışıyordu….Davacınin hafta bir ayda ortalama 4 kez full çalışmasının üstünde olağanüstü sebeplerle başkaca full çalışmaları da olabilirdi..” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu anlatımlara göre yukarıdaki ilke kararı çerçevesinde, davacının hak kazandığı fazla mesai ücreti hesaplanarak, hesaplamanın tanığa dayalı olması nedeniyle takdiri indirim hususu da değerlendirildikten sonra, bordroda tahukkuk ettirilen net alacak tutarlarının davacının banka hesabına ödendiğinin tespit edilmesi halinde, bazı ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla mesai ücreti karşılıklarıda mahsup edildikten sonra taleple ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile fazla mesai ücreti talebinin reddi hatalıdır.
3-Dava dilekçesinde davacı, yıllık ücretli izinlerinin çok azını kullandığını iddia etmiş başkaca açıklama yapmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde ifadesini bulan, hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği yıllık izinlerinin ne kadarını kullandığına dair davacıya açıklama yaptırıldıktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken, hizmet süresine göre hak kazandığı tüm yıllık izin günlerinin karşılığının hesaplandığı bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Hesaplama yapılırken ücret bordrolarına göre ödendiği sabit olan net 2.600,00 TL yıllık izin ücretinin mahsup edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.