Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/24607 E. 2020/2616 K. 19.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/24607
KARAR NO : 2020/2616
KARAR TARİHİ : 19.02.2020

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 01/10/2004 ile 18/02/2013 tarihleri arasında çalıştığını, son aylık net ücretinin 2.340,00 TL civarında olduğunu, iş yerinde bir öğün yemek ve servis uygulamasının olduğunu, müvekkilinin Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sürekli olarak 05/08/2008-10/03/2010 ve 10/08/2011-10/08/2012 tarihleri arasında ayda 360 saat geri kalan zamanlarda ise ayda 240 saat çalıştığını, ancak fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, müvekilinin tüm resmi ve dini bayramlarda çalışmasını sürdürdüğünü ancak alacakların kendisine ödenmediğini iddia ederek; fazla mesai alacağı, resmi ve dini bayram alacağının davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının bulunduğu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının ibraname verdiğini, ibranamede görüleceği üzerine davacı tarafın kendisine ödenmiş olacak işçilik alacakları dışında herhangi bir fazla çalışma alacağı veya herhangi bir karşılanmamış hakkı kalmadığını yazılı olarak beyan ettiğini, davacının şirkette komprasör işçisi olarak çalıştığını, bütün çalışmalarının yasal çalışma sınırları içerisinde olduğunu, davacının çalışmasının 24 saat çalışma 48 saat dinlenme şeklinde olduğunu, davacının çalıştığı sürenin günlük 11 saat ve altında kaldığını, davacının bütün çalışmasının yasalara uygun olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden davacının bu iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu savunarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Belirsiz alacak davasının açılması ile kesilen zamanaşımı yargılama sırasındaki işlemler ve hakimin her kararı ile kesileceğinden ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi sonuca etkili değildir. Belirsiz alacak davası türlerinden, kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda da alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacağından yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Bu nedenle yargılama sırasında arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili değildir.
Somut uyuşmazlıkda dava kısmi eda, külli tespit talepli belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, dava açılmakla alacakların tamamı bakımından zamanaşımı kesilmiştir.
Hal böyle iken, mahkemece fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacak taleplerinin dava tarihi ile talep artırım tarihi arasında zamanaşımının işlemeye devam ettiğini kabul eden ve talep artırımında zamanaşımını gözeten bilirkişi raporuna itibarla hüküm altına alınması hatalıdır.
3-İş Kanununun 47. maddesindeki açık düzenleme karşısında ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı anlaşılan davacının çalıştığı her bir ulusal bayram genel tatil günü için ilave 1 yevmiyeye (aylık maktu ücret/30) daha hak kazandığı gözden kaçırılarak hesaplamanın çalışılan saat üzerinden ve 2 kat sayı ile yapılması hatalıdır.
4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.