Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/20759 E. 2017/9352 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20759
KARAR NO : 2017/9352
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 05/09/2007 tarihinden 31/08/2014 tarihine kadar davalı işverenliğe ait… Otoparkında çalıştığını son ay net ücretinin 1.870,00 TL. olduğunu, çalışan yerin otopark olması dolayısı ile 24 saat açık olduğunu, davacının da bir hafta gece, bir hafta gündüz olarak iki vardiya olarak çalıştığını, gündüz vardiyasında 08.00-18.00 arası gece vardiyasında ise 18.00-08.00 arası haftanın 7 günü çalıştığını, hafta tatili olmadığını, öğlen arası olmadığını, tüm resmi tatillerde de çalıştığını, işverenin tek taraflı olarak 31.08.2014 tarihinde iş akdini fesih ettiğini, ibraname imzalatıldığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, diğer işçilik alacakların alacakların ödenmediğini ileri sürerek, fazla alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; öncelikle zamanaşımı itirazları olduğunu, davacının 05/09/2007 tarihli hizmet sözleşmesi ile inşaat sürveyanı olarak çalışmaya başladığını, net maaşının 1.293,73 TL. olduğunu, ilave olarak 170,00 TL. yol ücreti, 341.00 TL. yemek ücreti, 108,00 TL. de asgari geçim indirimi ödendiğini, davacının şirkete ait otopark ve halı sahada çalıştığını, davalı şirketin … -… işletmeleri Tic. A.Ş. ile 01/09/2014 tarihinde devir protokol yaparak otoparklarını, …’a devrettiğini, bu nedenle davacının iş akdinin 31/08/2014 tarihinde bildirimli olarak feshedildiğini, davacının ibraname imzaladığını, davacının çalıştığı yıllara ait…imza föylerini dosyaya sunduklarını, bu föylerde davacının çalışmasının haftalık 45 saat olacağının görüleceğini, davacının resmi tatil, dini bayram ve hafta tatilinde çalışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının davalı işveren yanındaki toplam çalışma süresinin 05/09/2007-31/08/2014 tarihleri arasında 6 yıl 11 ay 27 gün olduğu, brüt ücretinin 2.615,72 TL., net 1.870,00 TL. olduğu, haftalık ara dinlenmeler düştükten sonra haftada 12 saat fazla mesai yaptığı, ayda 2 hafta sonu tatil yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki toplam çalışma süresinin ayrıntıları bilirkişi raporunda açıklandığı üzere zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak talep edebileceği toplam 51 gün karşılığı alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, davacının davalı işveren bünyesinde 05/09/2007-31/08/2014 tarihleri arasındaki toplam 6 yıl 11 ay 27 gün olan çalışmalarının karşılığında hakettiği tazminat alacakları hesap raporunda belirtilen miktarlar üzerinden davacı tarafça sunulan 11/08/2015 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Duruşmada tefhim edilen ve hükmün esasını teşkil eden hüküm özeti ile gerekçe arasında çelişki olması 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.
6100 sayılı HMK. 298/2. maddesinde kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olamayacağı yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na uygun bir biçimde yeniden düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesine göre “ Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
Somut uyuşmazlıkta mahkemece karar gerekçesinde davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı dikkate alınarak fazla mesai, hafta tatili ve dini bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı belirtilmiş ise de; hüküm fıkrasında hüküm altına alınan alacak miktarlarının 18.01.2016 zamanaşımı itirazının değerlendirildiği bilirkişi ek raporunda olan rakamlarla örtüşmediği, 13.07.2015 tarihli bilirkişi kök raporundaki rakamların hüküm altına alındığı anlaşılmakla gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşmuştur.
Hüküm özeti ile gerekçeli karar arasındaki çelişki yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve HMK. nun 298/2. maddesine göre başlı başına bozma sebebidir.
Bu nedenlerle 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına, 6100 sayılı yasanın HMK.nun 298/2. maddesine aykırı olduğu anlaşılan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.