Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/18150 E. 2016/14405 K. 15.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18150
KARAR NO : 2016/14405
KARAR TARİHİ : 15.06.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 23/03/2011 tarihinden itibaren bölge satış yöneticisi olarak çalıştığını, bu süre boyunca üzerine düşen tüm yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz yerine getirdiğini, ancak davalı firmanın davacının iş akdini 02/05/2012 tarihinde yazılı bir bildirim vermeksizin geçersiz şekilde feshettiğini, davalı firmaların arasındaki ilişkinin hukuken organik bağ olarak geçmekle birlikte davalı firmaların esasen aynı bünye içerisinde tek bir işveren olduğunu, fesihten önce başvurulması gerekilen yollar tüketilmeden ve bir başka kadro önerilmeden, eğitim veya gelişim programları vs. diğer yöntemler uygulanmadan davacının iş akdinin son erdirildiğini, davalı firmanın feshe yönelik açıklamalarını yapması gerektiğini iddia ederek iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine, davacının boşta geçen süre için sosyal hakları dahil edilerek hesaplanacak 4 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine, dava sonunda davacının işe başlatılmadığı takdirde, davacının kıdemi göz önünde bulundurularak, işe başlatmama tazminatı olarak 8 aylık ücreti tutarında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirketlerden,… A.Ş.’de çalıştığını, diğer davalı şirkette herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davacının iş akdinin feshedildiği tarihte davalı … Tic. A.Ş.’nin çalışan sayısının 20 olduğunu, davalı şirketlerin aynı iş kolunda faaliyet göstermediğini, davacının iş akdinin İş Kanunu’nun 25. Maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğini, davacının yazılı savunma isteme yazısı tebliğ almasına rağmen bu konuda herhangi bir savunma vermediğini beyan ettiğini, davacının…. A.Ş. Hakkındaki tüm talep ve dava haklarından feragat ettiğinden davacının iş akdinin haklı nedenle feshediliğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece; feshin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

D)Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile türkiye cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (hukuk genel kurulu – 2007/14-778 e, 2007/611 k, dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 esas, 2008/7142 karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, mahkemenin gerekçeli kararında dava ve cevap dilekçeleri özetlenirken sadece tarafların neler talep ettiği belirtilmiş iddia ve savunmalara ayrıntılı olarak yer verilmemiştir.
Delillerin neler olduğu belirtilmeden, tanık beyanları değerlendirilmeden ve özellikle deliller tartışılıp, hangilerine neden değer verilmediği, hangilerinin ise neden üstün tutulduğu dayanakları ile ortaya konulmadan; gerekçe olarak feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının ispat yükü üzerinde olan davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararı yukarıda içeriği belirtilen HMK. nun 297. maddesine uygun değildir.
Mahkemece, iddia ve savunmalar açıklanmaklanmamış, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller belirtilmemiş, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler ortaya koyulmamıştır.
Sonuç olarak mahkemenin gerekçeli kararının … Anayasası’ nın 141. maddesinin amacına ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesine uygun olmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15. 06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.