Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/16783 E. 2016/15765 K. 30.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16783
KARAR NO : 2016/15765
KARAR TARİHİ : 30.06.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/10/1989 tarihinde davalının miras bırakını ve kendisinin de ağabeyi olan …’e ait işyerinde çalışmaya başladığını, ….’in 29/11/2006 tarihinde vefat etmesi nedeni ile mirasçısı davalı … …’in iş yerini kapatarak müvekkilinin işine son verdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde 2006/Temmuz ayı bordrosu sunulmuş, davalı ücret bordrosundaki imzanın vefat eden ….’e ait olmadığını ve davacı tarafından atıldığını savunmuştur. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, ücret bordrosundaki aylık ücret hesaplamalara esas alınmıştır.
Mahkemece, söz konusu ücret bordrosu davacıya gösterilerek diyecekleri sorulmalı, imza inkarında bulunulması durumunda usulünce imza incelemesi yaptırılmalı ve imzanın davacıya ait olup olmamasına göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı davalı işyerinde fazla mesai yaptığını ileri sürerek alacak talep etmiş, davalı ise iddianın doğru olmadığını savunmuştur.
Söz konusu alacağın varlığını ispat yükü davacıda olup, davacı delil olarak tanık beyanlarına dayanmış, tek tanık dinletmiştir. Davalı işveren ise, davacı tanığı …. İş Mahkemesinin 2007/277 Esas sayılı dosyasında benzer mahiyette dava açtığını savunmuştur.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK’nın tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. Maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanığının beyanlarına göre davacının fazla mesai yaptığı kabul edilip alacak hesaplanmıştır.
Mahkemece; davacı tanığının yukarıda bahsi geçen dosyası celp edilip incelenmeli, tanığın beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususu dosya kapsamı ile bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının fazla mesai ücreti talebi hakkında bir karar verilmelidir.
Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.