Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/13492 E. 2017/8524 K. 22.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13492
KARAR NO : 2017/8524
KARAR TARİHİ : 22.05.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 15/10/2012 – 28/09/2015 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığını, davalının fesih gerekçesini ”21/09/2015 ve 22/09/2015 tarihlerinde herhangi bir haklı mazeretiniz olmaksızın işe gelmediğiniz tespit edilmiştir. Bu nedenle iş sözleşmenizi, İş Kanunu’nun 25./II/g fıkrasına istinaden 28/09/2015 tarihi itibariyle fesih ediyoruz.” şeklinde gösterdiğini, iş akdi feshedilmeden önce … 3 Noterliğinin 23/09/2015 tarih ve 59774 keşide numaralı ihtarnamesi ile davacıya ihtar gönderildiğini, 23/09/2015 tarihinden bu yana işe gelmediği belirterek mazeret bildirilmesinin istendiğini, davacının kurban bayramı dönüşü davalı işverenliğe iddia edilen işe gelmeme tarihleri ile ilgili olarak savunma verdiğini, davalı işverenlik tarafından feshe dayanak olarak gösterilen sebeplerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, davacının iş akdinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının müvekkil şirkette 15/10/2012 tarihinde forklift operatörü olarak işe başladığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiği 28/09/2015 tarihine kadar çalıştığını, davacının 21/09/2015 ile 23/09/2015 tarihleri arasında işe gelmediğini, … 3 Noterliğinin 23/09/2015 tarih ve 59774 nolu ve 23/09/2015 tarihli ihtarnamesi ile haklı bir mazeret bulunması halinde derhal bildirilmesinin talep edildiğini, davacının 28/09/2015 tarihinde iş yerine geldiğini, davacının işe gelmediği günler için savunmasının istediğini, davacının vermiş olduğu savunmasında Ordu’ya gittiğini, operasyon liderinden izin istediğini beyan ettiğini, davalının operasyon liderine davacının izin alıp almadığını sorduğunu, operasyon liderinin işlerin yoğun olması nedeni ile izin vermediğini beyan ettiğini, haklı bir mazereti olmayan davacının iş akdine son verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, “işyerindeki genel uygulamanın yazılı izin belgesi aldıktan sonra izne çıkmak şeklinde olduğu ancak somut olayda tanık …’ın davacıya şifahi olarak izin verdiği ancak tanıkların (vasıfsız bir pozisyonda bulunan tanık … hariç) bulundukları pozisyonlar itibariyle şirketin genel uygulamasının aksine olduğu için tanık …’ın şifahi olarak verdiği izni doğrulayıcı beyanda bulunamadıkları, bu nedenle tanık …’ın beyanlarına üstünlük tanınarak davacının şifahi olarak verilen izne güvenerek iki gün işe gelmediği, kanunun aradığı anlamda izinsiz işe gelmeme durumundan bahsedilemeyeceği” gerekçesiyle davanının kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacı Kurban Bayramından önceki 2 gün için operasyon lideri olan …’dan şifahi olarak izin alarak iznini geçirmek üzere Ordu iline gittiğini ileri sürerken, davalı işveren işçinin izin almaksızın işe gelmediğini savunmaktadır.
Taraf tanıklarının davacının izin alıp almadığı husundaki anlatımları birbiri ile çelişkili olup, davacı tanığı … … özetle; “…davacı kendi servisinden inerek vardiya amiri … ile benim olduğum servise geldi. Vardiya amirine ” amirim bana yıllık izin verdiniz ama kağıdı yazmayı unuttuk” dedi, vardiya amiri de “sorun değil yıllık izinden döndüğünde kağıdı yazar imzalarız” dedi. Ben buna bizzat şahit oldum. ” şeklinde beyanda bulunurken,
İşyerinde vardiya amiri yardımcısı olarak görev yapan ve tarafların müşterek tanığı olan … özetle ; ” … davacı ilk önce bana gelerek 2015 yılı kurban bayramı öncesi pazartesi ve salı günlerini birleştirmek için izin istediğini söyledi, bende vardiya amirimiz …’a giderek durumu ilettim, üretim müdürü … Bey’in kesin talimatı olduğunu, izin verilemeyeceğini söyledi, aldığım cevabı davacıya ilettim, bunun üzerine davacı kendisi giderek … Bey ile konuştu ve bana izin aldığını söyledi, ben de tekrar … Bey’in yanına giderek izin yok demiştiniz ama davacı izin aldığın söylüyor dedim, … Bey bana izin vermediğini yine … Bey’in kesin talimatı olduğunu söyledi, daha sonra Uğur’a tekrar sorduğumda gene bana izin aldığını söyledi, normalde izine ayrılacak işçinin izin talep formunu 1. ve 2. vardiya amirlerine imzalatarak bir nüshası iş yerinde bir nüshası talepte bulunanda kalır, kurban öncesi eğer bir kişiye izin verilseydi, birçok kişi tatili birleştirmek için talepte bulunacaktı, o yüzden izin verilmemiştir. Sorduğunuz üzere izin formlarının izin kullanıldıktan sonra geçmiş tarihli olarak doldurulması şeklinde bir uygulama yoktur, ben de şuan mahkemeye gelirken form doldurarak geldim. Davacıya ayrılmadan önce bayramın 4. gününü zorunlu mesai olduğunu sözlü olarak bildirdik, kendisi izin aldığını ve gelmeyeceğini söyledi. Davacıyla biz aynı vardiyada çalışıyoruz, bahsettiğimiz konuşmaların olduğu vardiye çıkışında ben ve … Bey aynı serviste dönüş yaptık, ancak ben servise biraz geç bindim, davacıyla … beyin arasında herhangi bir konuşma geçip geçmediğini bilmiyorum…” şeklinde ifade vermiştir.
Davalı tanığı … Kaya; Kurban Bayramı öncesi bulunan 2 çalışma gününün birleştirilmesi şeklinde gelecek taleplerin kabul edilmemesi yönünde karar aldıklarını, davacının izin verilmemesine rağmen memleketine gittiğini, davalı tanığı … … ise, davacının bayram öncesi gelip izin istediğini, izin veremeyeceğini söyleyince bir iki defa tekrar izin talebinde bulunduğunu, en son servise binerken davacının bayram öncesi gelmeyeceğini söyleyince, gelmesi gerektiğini, izinlerin iptal edildiğini davacıya tekrar söylediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, tanıklar yeniden dinlenip yüzleştirilerek davacının davalı işyerinden Kurban bayramı öncesi 2 gün izin alıp almadığı kesin olarak belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı tanığı … …’ın beyanlarına üstünlük tanınarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.