Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/1341 E. 2019/10852 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1341
KARAR NO : 2019/10852
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 16.02.2001 ile 14.08.2013 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde temizlik görevlisi olarak ve en son aylık net 910,00 TL ücretle çalıştığını, davacının son 6 aylık maaşını alamadığını ve bu durum nedeniyle davacının 14.08.2012 tarihinde noter kanalı ile ihtarname göndererek davalı şirketten alamadığı ücret alacaklarını talep ettiğini, ihtar sonrası davalı işveren tarafından davacının iş akdine haksız olarak son verildiğini, davacının yıllık izin kullanmadığını, fazla çalışma ve genel tatil çalışmaları olduğu ve ücretlerinin ödenmediğini, belirsiz alacak davası açtıklarını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti alacağı ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının asgari ücretle çalıştığını,davacının ücret ve asgari geçim indirimi ödemelerinin banka hesabına yapıldığı ve ücret alacağı bulunmadığını, davacının iş yerinde çalıştığı bölümde herhangi bir fazla mesai çalışması uygulamasının bulunmadığını, genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığını eğer çalışma yapılsa dahi karşılığında izin verildiğini,davacının iş akdini 14.08.2013 tarihli ihtarname ile kendisinin feshettiğini, gönderdiği ihtarnamede açıkça iş akdını İş Kanunu’nun 24/2 maddesi gereği feshettiğini, davacının 16.02.2001 tarihinden itibaren kesintisiz olarak iş yerinde çalıştığını kabul etmediklerini ve işçilik alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının davalı işyerinde 16.02.2001 ile 14.08.2013 tarihleri arasında çalışma yaptığı, banka hesap ödemeleri ile bir kısım tanık anlatımları gözetilerek davacının aylık net 910,00 TL ücret aldığı, tanık anlatımı ile işyerinde yemek yardımı bulunduğunun belirlendiği, tanık anlatımları ile belirlenen çalışma gün ve saatlerine göre davacının haftalık çalışma saatini aşan fazla çalışmaları ile bir kısım genel tatil çalışmaları bulunduğu anlaşılmış, zamanaşımı itirazı gözetilerek yapılan bilirkişi hesaplaması sonrası artırılan miktarlar için yapılan zamanaşımı itirazı için resen yapılan hesaplamaya ilk talep miktarı eklenmek suretiyle davacının fazla mesai alacağı 3.046,59 TL olarak hesaplandığı, genel tatil hesabına ilk talep miktarı gözetildiğinde ıslah zamanaşımı itirazının etkili olmadığı belirlendiği, ayrıca hesaplanan miktarlara taktiren %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının tespit edildiği,davacının son 6 aylık ücretinin ödenmediği iddiasının aksine işverenin ödeme yapıldığı yönünde yazılı delillerle ödeme ispatı bulunmadığı ve hesap kayıtlarında 2012 sonrası ödeme kaydı bulunmadığı anlaşılmakla, hesaplanan miktarda davacının talep miktarında ücret alacağı bulunduğunun kabul edildiği,davacı ücret ve fazla çalışma bedellerinin ödenmesi için işverene ihtar gönderdiğini ve bunun üzerine işverence işten çıkarıldığını, davalı ise davacının iş akdini sonlandırdığını ileri sürmüş, davacı tanıkları ise anlatımlarında davacının ihtar gönderip işten ayrıldığını belirtmişlerdir. Davacının ödenmeyen ücret alacağı ve fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu da gözetildiğinde tanık anlatımlarına itibarla davacının haklı nedenle işten ayrıldığı kanaatine varılarak, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı ancak kendisi ayrılmakla ihbar tazminatına talep hakkı bulunmadığı,yıllık izin ücreti talebi yönünden davalının sunduğu kayıtlara göre davacının hak kazandığı 206 gün izin hakkından 190 günlük izin kullanımı olduğu ve bakiye 16 günlük izin hakkını kullanıldığına veya bedelinin ödendiğine ilişkin işverenin yazılı delillerle ispatı bulunmadığından hesaplanan miktarda izin alacağının kabulüne karar verilerek kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hüküm altına alınan ücret, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti bakımından yasada öngörülen faiz bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olmakla birlikte davacı vekili dava ve ıslah dilekçesi ile yasal faiz talep ettiğinden mahkemece bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi geçmemek üzere taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken doğrudan yasal faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) SONUÇ :
Hüküm fıkrasının 4,5 ve 6 paragraflarındaki “yasal faiz” sözcüklerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı “bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi geçmemek üzere taleple bağlı kalınarak yasal faiz” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 14 . 05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.