Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/12365 E. 2020/1617 K. 06.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12365
KARAR NO : 2020/1617
KARAR TARİHİ : 06.02.2020

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sübut bulduğu gerekçesi ile kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Taraf teşkili bakımından; davalının T.C. … Bakanlığı olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin T.C. … Bakanlığı’na tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanarak sonuca gidilmesi gerektiği düşünülmeksizin, tüzel kişiliği bulunmayan Okul Aile Birliğinin davalı kabul edilerek yargılama yapılıp karar verilmesi hatalıdır.
T.C. … Bakanlığı’na dava dilekçesi tebliğ edilmeli, tarafların delilleri usulüne uygun şekilde toplanarak sonuca gidilmelidir.
2- Kısa karar ve gerekçeli karardaki hüküm arasında çelişkiler mevcuttur.
Şöyle ki;
Kıdem tazminatının ve fazla mesai ücreti alacağının miktarları kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında farklıdır.
Kısa kararda ihbar tazminatına hükmedilmiş, ancak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ihbar tazminatına yer verilmemiştir.
Kısa kararda ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarına hükmedilmemesine rağmen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu iki alacak kalemine hükmedilmiştir.
Bu çelişkiler 6100 sayılı HMK’nun 297/2 ve 298/2. maddelerine aykırıdır. Dava dilekçesindeki ve ıslah dilekçesindeki talepler ile bağlı kalınarak, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmadan sonuca gidilmelidir.
3-Harç bakımından;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “reddedilen kısım takdiri indirimden kaynaklanmamış olsa idi diğer yargılama giderleri ile birlikte harcın oranlanacağı, ama oranlanmadığı” yönünde açıklama mevcuttur.
Yargılama harçlarının kabul edilen ve reddedilen miktarlara göre oranlanamayacağı göz önüne alınmalıdır.
4-Davalı lehine vekalet ücreti bakımından;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “reddedilen kısım takdiri indirimden kaynaklanmamış olsa idi davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedileceği, ama hükmedilmediği“ yönünde açıklama mevcuttur. Davalının vekili bulunmadığının düşünülmemesi hatalıdır.
5-Kısa kararın, davacı vekilinin ve davalı Okul Aile Birliği temsilcisi olarak zapta yazılı kişinin yüzüne tefhim edilmesine rağmen gerekçeli kararın hüküm kısmında “ davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne” şeklinde yazılmasıda hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 06/02/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.