Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2016/12168 E. 2019/14891 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12168
KARAR NO : 2019/14891
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, … Çiftliği’nde kahya ve çoban olarak çalıştığını, çiftlikle sorumlu olarak çalışan … Bey’in sebep göstermeksizin müvekkilini işten çıkardığını, şirket sorumlusu … Bey’in tek tek ve çeşitli zamanlarda birden fazla koyunu üçüncü şahıslara sattığını ve bazen koyunlardan ölenler olduğunu ve bazen de kaybolanların olduğunu, …’ın bu halleri kullanarak müvekkilinin iş akdine son vermeye çalıştığını, müvekkile işçilik hak ve alacaklarından ötürü hiçbir ödeme yapılmadığını, müvekkiline bir yıllık maaş ödemesi yapılmadığını, dini bayramlarda ve milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izin kullandırılmadığını, kıdem tazminatının kendisine ödenmediğini, hafta sonları çalıştığını, çalışma ücreti ödenmediğini, her gün 12 saatten fazla çalıştırılmış olmasına rağmen fazla çalışma ücretinin de ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkil şirketin yetkilisi davacı işçinin sorumlu olduğu sürüdeki hayvanlarının eksik olduğunu tespit ettiğini ve bunun üzerine içlerinde davacı işçinin de bulunduğu şahıslar hakkında 26/08/2013 tarihinde Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkil şirkette halihazırda hayvanlarının çalındığı yönünde aleyhinde kuvvetli suç şüphesi olan davalının bu istifasını kabul ettiğini, iş akdini istifa sebebiyle sona erdirdiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, …’ın kötü niyetli üçüncü kişiler ile hareket ederek müvekkile ait koyunların çalınmasını bizzat organize ettiğini, bu hali ile davalı ile birlikte çalışmanın mümkün olmadığını, davalının kendisi de durumun farkında olduğundan bizzat gelip sözlü olarak istifasını verdiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak açmış olduğu iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işveren tarafından iş akdi çıkış bildirgesinde fesih nedeni olarak istifa gösterildiği, davalı işverenin gösterilen fesih nedeni ile bağlı olduğu, istifanın sözlü olarak yapıldığının iddia edildiği, istifa olgusunun ispat edilemediği, iş akdinin feshinin haklılığını ispat yükümlüsünün işveren olduğu, işverenin bu ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, davacının bir yıldan fazla kıdeminin bulunduğu, bu nedenle hizmet akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, fazla mesai yapıldığı, hafta tatili ve bayram tatil günlerinde çalışıldığı ve ücret alacağı olduğu kanıtlamış, davalı işveren bu çalışmaların ve bilirkişinin belirlediği ücret alacaklarının karşılığının davacıya ödendiği, imzalı ücret bordroları veya eş değer yazılı belgelerle ispat edememiş olduğundan bir kısım işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş akdinin haksız feshedildiğini sebep gösterilmeden işten çıkarıldığını davalı işveren davacının sorumlu olduğu sürüdeki hayvanların eksik olduğu için kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının 27.08.2013 tarihinde Jandarmadaki ifade verdiği, ertesi günü aleyhindeki suç şüphe üzerine istifa edip ayrıldığını savunmuş, Mahkemece “…davalının istifayı ispat edemediği, davacının 1 yıldan fazla kıdeminin bulunduğu, bu nedenle hizmet akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” kabul edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminat talepleri kabul edilmiştir.
Temyiz inceleme sırasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından getirtilen Hayrobolu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/32 Esas 2016/180 Karar sayılı dosyası incelendiğinde davacı hakkında diğer sanıklar ile birlikte müdahil şirkete ait çiftlikten hırsızlık nedeniyle dava açıldığı, davacı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği diğer sanıklarında bir kısmının beraatine bir kısmının hırsızlık, hırsızlık eşyasını satın almaktan mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyiz edilerek Yargıtay incelemesinde olduğu görülmüştür.
Davacının “iş akdinin işveren tarafından feshedildiği” davacının hırsızlıktan ifadesi alınması üzerine istifa ederek gittiği savunması karşısında ceza dosyasındaki yargılama ve dosya içeriği dikkate alındığında davacının ifade verdikten sonra işyerini terkettiği, terkin haklı bir nedene dayanmadığı Mahkemenin gerekçesinde belirtilen “haklı nedenle feshin” davacı tarafından dahi iddia edilmediği anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi yerine yerinde olmayan ve çelişik gerekçe ile kabulü hatalıdır.
3-Davacı bir yıllık ücret ödemesi yapılmadığını iddia etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep edilen ücret alacakları hesaplanmıştır. Dosya içerisinde bulunan imzalı ücret bordroları değerlendirilmeye tabi tutulmadan hesaplama yapılması hatalı olmuştur.
4-Mahkeme kararları özenle ve dikkatle yazılmak durumundadır. Hüküm fıkrasında faiz başlangıcı olarak belirtildiği dava tarihi alacak kalemlerinde farklı farklı yazılmıştır.Dava tarihinin 10.09.2013 olmasına rağmen yıllık ücretli izin, hafta tatili alacakları açısından dava tarihinin 11.10.2012 olarak yazılması hatalıdır.
5-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2.maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.