Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/9439 E. 2017/7539 K. 02.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9439
KARAR NO : 2017/7539
KARAR TARİHİ : 02.05.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, sözleşmeden kaynaklanan tazminat ile eksik ödenen maaş alacağı, Temmuz 2013 maaş alacağı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, yol ücreti alacaklarının ödetilmesine ve bononun iadesine, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle,müvekkilinin davacının davalı iş yerinde pazarlama grubunda müşteri hizmetleri asistanı olarak çalıştığını, davacının Temmuz 2013’te banka hesabını kontrol ettiğini, çalıştığı yıllar içerisinde yol parasını, fazla mesai ücretlerinin ve hafta sonu çalışma ücretlerinin ödenmediğini, aylık maaşlarının da eksik yatırıldığını, bunların ödenmesi için davalı işverene başvurduğunu, bu alacaklar ödenmeyince davacının iş akdinin iş kanunu’nun 24/II-e bendi uyarınca haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, eksik ödenen ücret, temmuz 2013 maaş,hafta tatili,fazla mesai ücreti,yol ücreti,sözleşmeden kaynaklanan tazminat alacağı ve 21.12.2009 tanzim tarihli 13.000 YTL bedelli emre muharrer senetin müvekkiline iadesine, olmadığı takdirde bu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının istifa ettiğini ve davacının tüm ücretlerinin ödendiğini bu nedenle istifa nedeniyle davacının tazminat talebinde bulunamayacağını savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davalı işyerinde 4 yıla yakın bir çalışması olan davacının, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, yoğun bir çalışma temposu içinde çalıştığı, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan bordro suretlerinin incelenmesinde davacıya fazla mesai ücreti tahakkuklarının yapılmadığı ve dolayısıyla da karşılığının ödenmediği, tüm tanık beyanları ile davacının yoğun olarak şehir dışında çalıştığı ancak yol paralarının karşılanmadığı davacının davalının istifa ettiği 24/07/2013 tarihinden sadece 2 gün sonra iş bu davayı açtığı, neticede davacının gerçek anlamda tazminat ve alacaklarından feragat edecek şekilde istifa iradesi taşımadığı, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği kanaatine varıldığı, eksik ödenen maaş alacağı, temmuz 2013 maaş alacağı,hafta tatili alacağı, fazla mesai alacağı kabulü ile ıslah dilekçesi de dikkate alınarak genel tatil alacaklarından 1/3 oranında hakkaniyet indirimi, fazla mesai alacağından 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta mahkemece fazla mesai ücretine dair hüküm fıkrasında “1.000,00 TL net fazla mesai alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 3.533,96 ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” ve ücret alacağına ilişkin hüküm fıkrasında ise “1.000,00 TL net eksik ödenen maaş alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 6.400,85 TL ile birlikte” ödenmesine şeklinde hüküm kurulmuş ise de; hüküm fıkrasında hangi miktarların hangi tarihten itibaren faize tabi tutulduğu anlaşılamadığı gibi; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki miktarlar ile de örtüşmemektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde 21.12.2009 tanzim tarihli ve 13.000 YTL meblağlı senedin davalı işverenden alınarak müvekkiline iadesine, olmadığı takdirde bu senetten dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinide istemiş olup, mahkemece davacının her bir talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davacının bu talebine dair hüküm kurulmaması da hatalıdır.
Mahkemece infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi ve eksik inceleme ile davacının taleplerinden bir kısmı hakkında karar verilmemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine aykırı olup,kararın salt bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.