Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/7545 E. 2017/1631 K. 13.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7545
KARAR NO : 2017/1631
KARAR TARİHİ : 13.02.2017

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, izin ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde aşçı olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kendi işçileri olmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, öte yandan kendilerinde çalıştığının kabulü halinde feshin iç savaş nedeni ile olduğunun kabülü gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işverenlikte 27/12/2009-25/04/2011 tarihleri arasında Libya şantiyesinde aşçı olarak çalıştığı, ülkede meydana gelen karışıklıklar nedeniyle iş akdinin sona erdiği, fesih şekline göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ayrıca fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından, zorlayıcı nedenlerle feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır.
İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İşyerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin işyerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.). Ancak, sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir.
İşyerinden kaynaklanan zorlayıcı nedenler ise değinilen madde kapsamında olmayıp, aynı Kanunun 24/III maddesinde düzenlendiği üzere işçiye derhal fesih hakkı veren nedenlerdir.
4857 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesi uyarınca, işçinin zorlayıcı nedenlerle Kanunun 25/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, davacının çalıştığı Libya’da meydana gelen karışıklıklar nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdiği, fesih şekline göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf savunmasında işyerinin bulunduğu Libya’da iç savaş çıktığını, iç karışılık ve savaş hali nedeniyle zorunlu olarak iş sözlemesinin feshedildiğini savunmuş olup Mahkeme kabulü de bu yönde olmakla fesih nedeni olan iç savaş halinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/III madde hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep oluşturduğu ve bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekeceği açıktır. Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihbar tazminatının hüküm altına alınması isabetsizdir.
3- Davacının, yurt dışından yurt içine giriş çıkış kayıtlarına göre davalı nezdinde son girişinin 17/03/2011 olduğu görülmekte olup ülkemizde davalı işyerinde çalışmaya dair bir iddiası olmadığına göre ülkeye dönüş tarihi olan 17/03/2011 de iş sözleşmesinin sona erdiğinin kabulü gerekirken fesih tarihinin davacı iddiası gibi 25/04/2011 olarak kabulü de hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.