Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/692 E. 2016/10128 K. 21.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/692
KARAR NO : 2016/10128
KARAR TARİHİ : 21.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin SGK’nca yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı koşullarının oluşması nedeniyle 1475 Sayılı Yasa’nın 14/5.maddesi uyarınca 15.07.2011 tarihinde iş sözleşmesini sona erdirdiğini, kıdem tazminatı almaya hak kazandığını ve bu durumu davalı şirkete bildirdiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra dosyası üzerinden kıdem tazminatının davalıdan tahsili için takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 01.07.2011 tarihinde …’nca düzenlenen ve davacının yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan koşullardan yaş dışındaki koşulların oluştuğunu gösterir yazıyı müvekkili şirkete ibraz ederek, başka bir şirkette çalışmak üzere istifa ederek taraflar arasındaki iş sözleşmesini feshettiğini, davacının 1475 Sayılı Yasa’nın 14/5.maddesi ile düzenlenen hakkı kötü niyetli olarak kullanması nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 01/12/2001-17/07/2011 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığı, son aylık brüt ücretinin 28.222,00.TL olduğu, davacının yaş şartı dışında yaşlılık aylığı almak için gerekli koşulları sağlamak suretiyle iş akdini kıdem tazminatı hak edecek şekilde sonlandırmasının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacağın likit bulunmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir.
İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).
Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde çalışma süresi ve aylık ücreti taraflar arasında ihtilafsızdır. Mahkemece, icra takibine konu kıdem tazminatının likit olduğu kabul edilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken alacağın likit olmadığı gerekçesi ile icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.