Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/6633 E. 2015/13696 K. 08.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6633
KARAR NO : 2015/13696
KARAR TARİHİ : 08.04.2015

MAHKEMESİ : … İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, eğitime hazırlık ücreti, fazla mesai ücreti, ek ders ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinin … isimli eğitim kurumunda 01.09.2003-03.10.2006 tarihleri arasında … olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini, Bakanlar Kurulun’ca çıkartılan 86/1340 sayılı KHK ile yabancı dilde eğitim yapan özel liselerde görev yapan idareci ve öğretmenlere 12 saat üzerinden ücret ödenmesi, ödenmemiş olması durumunda ücretin günlük % 1 zammı ile birlikte ödenmesinin hüküm altına alındığını, ancak ödenmesi gereken ek ders ücretinin ödenmediğini, 2006 yılı yıllık izinlerini kullanmadığını, milli bayramlarda ve işyerinde hafta içerisinde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile KHK gereği ek ders ücreti, eğitime hazırlık ücreti,fazla mesai ve yıllık izin alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile 04.10.2006 tarihinde istifa ettiğini, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, ek ders ücretinin maaşının içinde giydirilerek ödendiğini, 2006 yılı Ekim ayında işten ayrıldığından yıllık izin talep edemeyeceğini, fazla çalışma ve diğer ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararı ve Bozma İlamı Özeti:
Mahkemenin ilk kararı dairemizin 2011/246 esas, 2013/9091 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “….Davacı ek ders ücreti karşılığını 12 saat olarak istemiştir. Dava dilekçesindeki bu açıklama davacıyı bağlayıcı nitelikte olup, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ek ders süresinin 20 saat olarak belirtmesi harçlandırmadığından ıslah niteliğinde de değildir. KHK gereğince ek ders ücretinin taleple bağlılık ilkesi uyarınca 12 saat üzerinden hesabı gerekirken 20 saat üzerinden hesabı hatalıdır” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece “Yargıtay bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda yeniden yargılama sırasında Ankara 14. İş Mahkemesinin 2010/870 Esas sayılı davasında bu davada saklı tutulan % 1 fazlalıktan kaynaklanan alacaklarla ilgili ek dava açılmış olup, irtibat nedeniyle birleştirilen davanın yargılamasına bu dosya üzerinden devam edildiği,dosya bilirkişiye tevdii edilerek, rapor ve ek rapor aldırıldığı,yapılan yargılama, bozma ilamı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 01.09.2003-04.10.2006 tarihleri arasında çalıştığı, 3 yıl 1 ay 3 gün hizmetinin bulunduğu, iş sözleşmesine göre müdür yardımcısı olarak çalıştığı, haftanın 6 günü müzik dersine girdiği, net ücretinin 600 TL. olduğu, 04.10.2006 tarihinden geçerli olmak üzere istifa dilekçesi verdiği, 24 gün yıllık izin kullandığı, bir öğün yemeğin okulda yendiği ve servis sağlandığı anlaşıldığı,davacının istifa dilekçesinde sosyal haklarının ve tazminatlarının taraflara verilmesi şartıyla istifa ettiğini belirttiği,bu nedenle istifanın arkasında yatan gerçek fesih nedeni “haklarının ödenmemesi” olup, yargılama sırasında da ek derslerinin ücretinin ödenmediği anlaşıldığından, davacının bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshettiği” gerekçesi ile davacının kıdem tazminatı , yıllık izin , eğitime hazırlık ödeneği ve ek ders ücreti, Birleşen davada talep edilen yüzde bir fazlalık alacağından yüzde 20 indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Karar başlığında dava tarihinin 30.11.2007 yerine 10.06.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacının 06.08.2010 tarihinde açtığı ek davaya karşı davalı taraf usulüne uygun cevap dilekçesi vermemiştir.Davalı vekili, 06.08.2010 tarihinde açılan ek davanın asıl dava ile birleştirilmesinden sonra verdiği 29.11.2013 havale tarihli dilekçesinde “Usul hukukunun tanıdığı ıslah hakkını kullanarak” açıklaması ile birleşen davaya karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Davacı vekili davalı vekilinin zamanaşımı def’ini kabul etmediğini yazılı olarak beyan etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile süresinde yapmadığı zamanaşımı itirazını “cevap dilekçesini ıslah ederek “yapması mümkündür.Ancak bu usulün kullanılabilmesi için ortada süresinde verilmiş geçerli bir cevap dilekçesinin olması gerekir.
Somut olayımızda, davalı tarafından birleşen ek davaya karşı süresinde verilen bir cevap dilekçesi yoktur.Doğal olarak, olmayan cevap dilekçesinin ıslahı mümkün olmayacağından; davalı vekilinin birleşen davaya karşı yaptığı zamanaşımı itirazının usulüne uygun olmaması karşısında; mahkemece zamanaşımının itirazının reddi ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup,bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.