YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/597
KARAR NO : 2015/10002
KARAR TARİHİ : 11.03.2015
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, işçi … vekili, işçinin işvereni olan …. aleyhine açtığı işe iade davasında, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin geçersiz olduğunun tespiti ile işe iadesine karar verilmesi, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, yargılamanın iadesi talebinin bir ek kararla reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalı … avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı(yargılamanın iadesi talebinde bulunan) İsteminin Özeti:
İşe iade davasının davalısı olan …. vekili, işe iade davasında mahkemece nazara alınması gereken kamu düzenine ilişkin hükümlerin nazara alınmadığını ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur.
B) Davalı (karşı taraf, işe iade davasının davacısı) Cevabının Özeti:
Davalı (karşı taraf, işe iade davasının davacısı), yargılamanın iadesi talebinin şartları bulunmadığından, talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece 21/11/2014 tarih ve 2013/1569 E-2014/34 K sayılı ek karar ile yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ek kararda, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olmadığı belirtilmiştir.
D) Temyiz:
Yargılamanın iadesi talebinin reddine dair ek karar, yargılamanın iadesi talebinde bulunan …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılamanın iadesi müessesesi 6100 sayılı HMK’nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Yasanın, yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı 375 inci maddesinde;
“(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yasanın, talebin ön incelemesi başlıklı 379 uncu maddesinde;
“(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra;
a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını,
b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını,
c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını,
kendiliğinden inceler.
(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” denmiştir.
Görüldüğü üzere, kanun koyucu yargılamanın iadesi sebeplerini tahdidi olarak saymıştır. Bu sebepler bulunmadığı takdirde yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, yargılamanın iadesi talebi hakkında, duruşma açılarak, taraflar dinlendikten sonra karar verilmesi gerektiği yasada açıkça hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, mahkemece yargılamanın iadesi talebi hakkında duruşma açılıp taraflar dinlenmeden, dosya üzerinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.