Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/3901 E. 2016/15758 K. 30.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3901
KARAR NO : 2016/15758
KARAR TARİHİ : 30.06.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları ve ihbar olunanlar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde 05.04.2001-31.12.2012 temizlik elemanı olarak çalıştığını, davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, davalı … Müdürlüğünün asıl işveren diğer firmaların ise alt işveren olduğunu, davacının alacaklarından birlikte sorumlu olduklarını, davacı ile davalılar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi bulunduğunu, aylık ücretinin net 930 TL olduğunu, davacının haksız olarak işten çıkarıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili, işveren sıfatlarının bulunmadığını, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, temizlik işlerinin ihale yolu ile yapıldığını, … genel şartname ve … sözleşme uyarınca dava konusu taleplerle ilgili idarenin bir mükellefiyeti bulunmadığını, davacının alacaklarından diğer davalı … Enerji Elektrik İnşaat Müşavirlik Emlak Gıda ve Temizlik Hizmetleri Taahhüt Tic Ltd Şti’nin sorumluğu olduğunu, davacının İpsala ilçesine görevlendirildiğini, İpsala’ya gitmek istemeyen davacının işten kendisinin ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Enerji Elektrik İnşaat Müşavirlik Emlak Gıda ve Temizlik Hizmetleri Taahhüt Tic Ltd Şti vekili, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 2. maddesi gereğince davacının İpsala ilçesinde görevlendirildiğini, bu durumun işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğunu, çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin bulunmadığını, davacının iş aktinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini ancak davacının işi kendisinin bıraktığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar … ve … Enerji Elektrik İnşaat Müşavirlik Emlak Gıda ve Temizlik Hizmetleri Taahhüt Tic. Ltd. Şti. vekilleri ile ihbar olunan … Tem. Hiz. Bilg. Hiz. Ltd. Şti. ve Sos Grup Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davalılar yanında müdahil olmayan ve aleyhine hüküm kurulmayan ihbar olunanların kararı temyiz hakkı bulunmadığından ihbar olunan…Tem. Hiz. Bilg. Hiz. Ltd. Şti. ve Sos Grup Ltd. Şti. vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, yatırdığı nispi temyiz harcının isteği halinde iadesine,
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı işçinin davalı işyerinde 05.04.2001-31.12.2012 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Buna göre, Mahkemece hizmet süresinin 11 yıl, 8 ay, 26 gün olarak kabul edilip kıdem tazminatının buna göre hesaplanması gerekirken 11 yıl, 10 ay, 26 gün üzerinden hesaplanması ve bu tutarın hüküm altına alınması hatalıdır.
4-İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin Kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 2008/18826 E, 2008/14859 K).
Somut uyuşmazlıkta, iş akdinin devamı sırasında davacıya 30.04.2009 tarihinde kıdem tazminatı olarak net 3.435,07 TL ödeme yapılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, avans niteliğindeki bu ödemenin kıdem tazminatı hesabından yasal faiziyle birlikte mahsubu gerekirken faizsiz olarak mahsup edilmesi isabetsizdir.
5-Davacının 100,00 TL ihbar tazminatı ve 3.081,76 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 3.181,76 TL’lik alacak talebi reddedilmiştir. Davada reddedilen alacaklar üzerinden yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanacak olan nisbi vekalet ücretinin maktunun altında kalması nedeniyle aynı tarifenin 12/1. maddesi dikkate alındığında maktu olan 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu miktarın altında olarak 100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi tarifeye aykırıdır.
6-Mahkemece, yargılama giderine ilişkin kurulan hükümde, “Davacı tarafından yapılan 633,49 TL yargılama giderinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” denilmiş, bu sonuca nasıl ulaşıldığı denetime elverişli olarak açıklanmamıştır.

6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine göre, tarafların yargılama sebebiyle yaptıkları masrafın ne kadar olduğu, bunun ne kadarının harç ne kadarının diğer masraflar olduğu, masraflardan kimin ne kadarından sorumlu olacağı hükümde tek tek açıklanmalı ve aynı Kanun’un 332. maddesi uyarınca hükümde yargılama giderlerinin dökümü yapılmalıdır.
Mahkemece, hükmolunan yargılama giderlerinin denetime elverişli olarak karar yerinde açıklanmaması, dökümünün yapılmaması ve ayrıca davada kısmen kabul kararı verilmesine rağmen HMK’nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin kabul/redde göre paylaştırılmaması usul ve yasaya aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.