Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/36145 E. 2019/3354 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/36145
KARAR NO : 2019/3354
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Turksat Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılardan Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.’ne ait iş yerinde taşeron şirketin alt iş verenliğinde, büro görevlisi olarak hizmet akdiyle çalıştığını ve alt işveren tarafından ihale süresinin sona erdiği gerekçesiyle fesih bildirimi imzalatılarak işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile, ücret,asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ve fazla mesai ücreti alacakları istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Turkcom’a tebligat yapılamamış ve davacı vekili 19/02/2014 tarihli duruşmada bu davalı hakkındaki davalarından vazgeçtiklerini bildirmiştir.
Davalı Türksat vekili,davacının yaptığı işin ihale suretiyle verildiğini davacının ihale verilen şirket tarafından temin edilen personel olduğunu aralarında hizmet akdi bulunmadığını, diğer davalı ile asıl-alt işveren ilişkisi kurulmadığını ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak,davacının iş akdinin tazminat gerektirir şekilde davalı tarafca sonlandırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılardan Turksat Uydu Haberleşme Kablo Tv ve İşletme A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi gerekmektedir.
Aynı yasanın 298 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir.
Belirtmek gerekir ki, hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrasının) çelişmesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve … esas, 1992/4 kararı gereğince başlı başına bir bozma nedenidir.
Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemece tefhim edilen kısa kararda;
“Ek bilirkişi raporunda yazpılan hesaba göre ve falz mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden takdiren %30 indirim yapılarak davanın kısmen kabulune,
3.269,75 TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte
276,24 TL net fazla mesai ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte
246,63 TL net genel tatil ücretinin itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte
631,10 TL net asgari geçim indiriminin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte
798,00 TL net yıllık izin ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte
Davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ücret alacağı talebi yargılama sırasında ödendiğinden konusu kalmadığından hüküm verilmesine yer olmadığına
Fazlaya dair isteğin reddine,
Davalı Türkcom hakkındaki davadan tebligat yapılamaması nedeniyle vazgeçildiği için hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,” şeklinde karar verilmesine rağmen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında;
“Davanın kısmen kabulüyle,
2.937,44 TL net kıdem tazminatı alacağının fesih tarihi olan 01/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,
914,31 TL net fazla mesai ücretinin dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevudat faizi ile birlikte,
216,87 TL net genel tatil ücretinin dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevudat faizi ile birlikte,
376,67 TL net yıllık izin ücretinin dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
192,77 TL net Asgari Geçim İndiriminin dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
962,15 TL net ücret alacağının dava tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevudat faizi ile birlikte,,
Davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair isteğin reddine,
Turkcom hakkındaki davadan tebligat yapılmadan önce vazgeçilmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına,” şeklinde hüküm kurularak gerek miktar gerekse davanın esasına ilişkin olarak farklı karar verildiği ve bu suretle tefhim edilen hüküm özeti (kısa karar) ile gerekçeli kararın hüküm sonucunun (hüküm fıkrası) çelişkili olduğu anlaşılmakla, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.