Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/35205 E. 2019/3049 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35205
KARAR NO : 2019/3049
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalı Tübitak Bilgi ve Bilişim Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinde insan kaynakları biriminde uzman olarak çalışmaya başladığını, İş Kanununa tabi olarak çalışmakta iken mezkez başkanı olan davalının emir ve talimatı ile aynı kurumda farklı bir birime, Temel Birimler Araştırma Enstitüsüne atandığını, yer değişikliğinin müvekkiline ”yer değişikliği” konulu 14/03/2014 tarihli yazı ile bildirildiğini, yazıyı imzalayanın işveren temsilcisi ”Merkez Başkanı” sıfatı ile Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin olduğunu, müvekkilinin bu yazının tebliği ile birlikte yıllardır görev yağtığı ve uzmanlık alanı olan insan kaynakları biriminden alındığını ve Temel Birimler Araştırma Enstitüsü olarak bilinen ancak aktif olmayan bir birime atandığını, bu yer değişikliğinin toplu olarak 14 kişiye aynı anda yapıldığını, müvekkilin görev yaptığı birim olan insan kaynakları biriminde 30 kişinin çalıştığını, çalıştığı birimin 3 ayrı yapı olarak faaliyet gösterdiğini, kurumda 4.000’den fazla çalışan olduğunu, bu birimlerin yönetmelikle kurulduğunu ve yıllardır aynı usulle çalıştığını, bu atama kurumun bir tasarrufu olarak görünse de davalının şahsi bir tasarrufu olduğunu, içinde müvekkilinin de bulunduğu 14 kişiye yönelik kurumun yetkilerinin kullanıldığı ve yönetici sıfatı ile gerçekleştirilen kötü niyetli şahsi bir işlem olduğunu, önceden hiçbir savunma alınmadan, hiçbir gerekçe gösterilmeden, hiçbir bildirim yapılmadan altı boş bir imza ile yer değişikliği yapıldığını, bu yer değişikliği tebliğinin ardından davalının talimatı ile özel güvenlik ekibi tarafından kurumun insan kaynakları birimine baskın yapıldığını müvekkil ve diğer 13 personelle mesai arkadaşlarının bulunduğu zamanda rencide edici ve onur kırıcı bir şekilde hiçbir geçerli sebebe dayandırılmadan üst araması yapıldığını, müvekkile hırsız muamelesi yapıldığını, müvekkile atandığı yerde bilgisayar ve şifre verilmediğini, bu şekilde müvekkilin çalışmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin hiçbir iş yapmadan işyerinde bekletildiğini, müvekkile gösterilen muamele ile davalının görevini kötüye kullandığını iddia ederek; manevi tazminat alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. (Davacının daha sonra aynı mahkemenin … Esas ve 2014/169 Karar sayılı dosyası ile aynı sebeplere dayalı olarak … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir, yargılama aşamasında da davacı HMK’nun 124/3. maddesine göre …,… ve …’un davalı olmaktan çıkarılarak Tübitak aleyhine davaya devam edilmesini talep etmiş, mahkemece bu talep kabul edilmiştir.)
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Tübitak vekili özetle; iddiaların asılsız olduğunu, herşeyden önce mobbingin unsurlarının somut olayda oluşmadığını, tüzelkişiliği bulunan davalı kurumun herhangi bir çalışanına mobbing uygulamasının sözkonusu olmadığını, kurumun davada sorumlu tutulmasının da usule ve yasaya aykırı olduğunu, iddia edilen eylemlerden bilgisayarların incelenmesi ile ilgili olarak mülkiyetleri kuruma ait olan bilgisayarlar üzerinde inceleme yapılmasının doğal olduğunu, davacının da kabul ettiği görev yeri değişikliğinin esaslı değişiklik olmadığını herhangi bir hukuka aykırı hal bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; dinlenen davacı tanıklarınında aynı taleple veya başka bir konuda davalı kuruma karşı davaları bulunmaktadır. Davacı tanıkları davacı ile menfaat birliği içinde bulunduğundan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekmektedir. Husumetli tanık beyanları dışında davacının iddialarını ispat etmeye yönelik başkaca bir delil sunmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.