Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/34512 E. 2019/3028 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34512
KARAR NO : 2019/3028
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette çalıştığını, ihtarname ile kıdem ve diğer işçilik alacaklarını talep ettiğini, buna karşılık davalı işveren tarafından gönderilen ihtarname ile iş akdinin zaten feshedildiğini, tüm işçilik alacaklarının ödendiğini belirterek taleplerini reddettiğini, davacının sağlık sorunları nedeniyle sağlık raporu aldığını, davalının fesih işleminde haklı olmadığını, bu nedenle işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendisinin tayinini bildiren yazının davacıya ulaştıktan sonra davacının hemen rapor aldığını, akabinde 3 gün sonra iş akdini feshettiğini, davacının kıdem tazminatı isteğinin kötü niyetli olduğunu, amacının hak etmediği kıdem tazminatını almak suretiyle iş akdini feshetmek olduğunu, davacının işyeri değişikliğini öğrendikten sonra iş akdini kıdem tazminatı alacak şekilde feshetmenin yolunu aradığını, fazla mesai ücretlerinin maaşına dahil olduğunu, bu hususun iş sözleşmesinin 6/f maddesinde belirtildiğini, bu nedenle davacının fazla çalışma ücreti talebinin yerinde olmadığını, davacının işyerindeki tek ve en yetkili kişisi olduğunu bu nedenle fazla mesai ücreti talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıya ait ücret bodrolarında fazla mesai yapıldığına ilişkin gösterimin yapılmadığı ve fazla mesai ücretinin tahakkuk ettirilmediği, dosyaya işyerinin kasa kapanış saatlerini gösterir belgelerin sunulduğu, bu belgeler yazılı delil niteliğinde olduğundan davacının 26/10/2009-18/08/2014 tarihleri arasında yapmış olduğu fazla çalışmaların bu kapsamda hesaplanması gerektiği, davacının 02/07/2008-25/10/2009 tarihleri arasındaki döneme ait kasa kapanışını gösteren belgeler bulunmadığından bu döneme ilişkin fazla mesailerin tanık anlatımı ile ispatlanabileceği dosya kapsamında mevcut tanık beyanlarından davacının haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saati aşan 12 saatlik fazla çalışma yaptığı, davalı tarafça davacının işyerinde en yetkili kişi olan istasyon amiri olarak çalıştığı, bu nedenle davacının çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirleyebildiği, fazla çalışma ücreti talebinin kabul edilmez olduğunu iddia etmiş, davacı ile davalı işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde davacının insan kaynakları ve eğitim müdürünün emir ve talimatı altında görev yapmak üzere … İstasyon Amiri olarak istihdam edildiği belirtilmiş olduğundan davacının kendi çalışma gün ve saatlerinin belirleme yetkisinin olmadığı emir ve talimat altında görev yaptığının dosya kapsamından anlaşıldığı, hernekadar insan kaynakları ve eğitim müdürü Balıkesir ilinde bulunsada günümüzün teknolojik imkanları karşısında davacının işten çıkış saatinin kontrolünün imkan dahilinde olduğu anlaşılmış, hernekadar davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmede aylık ücretin fazla mesai ücretlerinide kapsadığı belirtilmiş isede, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereği iş sözleşmesinde açık hüküm olması, davacının aldığı ücretin asgari ücretin üzerinde olması ve sözleşmede açıkca bu hususun belirtilmesi nedeni ile davacının yıllık 270 saati aşan fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması gerektiği bu kapsamda fazla mesai alacağına hak kazandığı, ihtarname ile işçilik haklarının ödenmemesi nedeni ile iş akdini feshettiğini bildirdiği, davalının ise davacının işe gelmemesi nedeni ile iş akdini feshettiğini, ancak davacının ihtarnamesinin daha sonra kendilerine tebliğ olduğunu, davacının iş akdini daha önce feshetmesi nedeni ile işe gelmediğinin anlaşıldığı, davacı ödenmeyen fazla mesai ücreti alacağının olduğu bu anlamda iş akdine haklı neden ile feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalışmadığı anlaşıldığından ubgt alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır(Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).
Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre ve kasa kapanış kayıtlarına göre hesaplama yapıldığı, tanık beyanlarının esas alınan dönemin 02.07.2008-25.10.2009 arası olup, bu dönem için hesaplanan fazla mesai ücretinden makul şekilde indirim yapılması gerektiğinin gözeltilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.