Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/32663 E. 2015/35477 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32663
KARAR NO : 2015/35477
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2015
NUMARASI : 2013/751-2015/223

Y A R G I T A Y K A R A R I
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK nun geçici 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2 nci fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük temyiz süresi içinde temyiz edilmeyen (HUMK.432/4) veya temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK. 434/2) yahut verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderleri yatırılmayan (HUMK. 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış veya eksik yatırılmış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği bir muhtıra ile 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Mahkemece ilgili tarafa gönderilen temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanmasına dair iş bu muhtıranın mutlaka müzekkere şeklinde yazılması ve muhtırada verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması ya da tamamlanmaması halinde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılacağına karar verileceğinin açıkça yazılması gerekir. Yine bu muhtırada yatırılması veya tamamlanması istenen temyiz harç ve giderleri kalem kalem ve miktar olarak belirtilmeli, temyiz harç ve giderlerinin nereye yatırılacağı açıkça yazılmalıdır.

Usulüne uygun muhtıraya rağmen, muhtırada belirtilen temyiz harç ve giderlerinin tamamlanmaması halinde mahkemece, temyiz talebinde bulunan tarafın temyiz talebi ile ilgili olarak; ” …mahkeme kararını temyiz etmemiş sayılmasına” şeklinde karar verilmelidir.
Yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiştir.
Yargıtay tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için, temyiz harç ve giderlerinin temyiz eden tarafından mutlaka tam olarak yatırılması gerekir.
Temyiz giderleri, dava dosyasının Yargıtay’a gönderilmesi ve temyiz incelemesinden sonra Yargıtay tarafından dosyanın mahkemeye iadesi için gereken giderler ile temyiz incelemesi sırasında Yargıtay’da ve temyiz incelemesi sonrası yerel mahkemede yapılması gereken tebligatlar için gerekli giderleri kapsar.
Temyiz harçları ise (mahkemece alınması gereken temyiz harçları) başvurma harcı ile karar ve ilam harcından oluşmaktadır.
Başvurma harcı harçlar yasasında düzenlenmiş, her yıl miktarı değişen maktu bir harç olup temyiz eden tarafından yatırılması zorunludur.
Temyiz karar ve ilam harcı ise ikiye ayrılmaktadır. Buna göre;
1- Maktu karar ve ilam harcına bağlı davaların kabul ve reddine ilişkin kararların ve nispi harca tabi davaların reddine ilişkin kararların temyizi halinde alınması gereken temyiz karar ve ilam harcı maktu olup bu harcın tamamı peşin olarak temyiz edenden alınır.
2- Nispi karar ve ilam harcına tabi davaların kabulüne (ya da kısmen kabulüne) ilişkin kararların temyiz edilmesi halinde alınması gereken temyiz karar ve ilam harcı nispi olup, mahkemece alınmasına karar verilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak (nispi temyiz karar ve ilam harcı olarak) alınır.
Bunun yanında, mahkemece verilen ek kararların temyiz edilmesi halinde de (örneğin temyiz talebinin süreden reddine dair ek karar) mahkemece temyiz harç ve giderlerinin alınması gerekir. Ek kararların temyizi halinde, ek kararı temyiz edenden öncelikle başvurma harcı alınmalı ayrıca bunun yanında mahkemece verilen asıl karar ister maktu karar ve ilam harcına tabi olsun isterse nispi karar ve ilam harcına tabi olsun temyiz edenden maktu temyiz karar ve ilam harcı alınmalıdır.
Yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiş olup mahkemelerce verilen kararların temyizi esnasında yine mahkemelerce kararı temyiz edenden alınması gereken temyiz harçları ve bu harçların ne şekilde alınacağı yukarıda açıklanmıştır.
Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca her hangi bir kanun da olabilir. Örneğin, bazı kamu kurumlarının kuruluş ve görevlerini düzenleyen özel kanunlarda, o kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu, yine kurumun bazı işlemlerinin yargılama harçlarından müstesna olduğu yönünde düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun “yargılama harçlarından muaf olduğu” açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir. Her hangi bir yasada bir kurum ya da kişi yargılama harçları dışında çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir, bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez.

Bakanlıklar tarafından çıkarılan düzenleyici işlemlerle (yönetmelik, yönerge, genelge vb.) bir kişi ya da kurumun vergi ve harçlardan muaf tutulması mümkün değildir. Yine yargılama yetkisi bulunmayan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlıklarının bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından (ve temyiz harçlarından) muaf olduğu yönündeki görüşleri o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından (ve temyiz harçlarından) muaf olduğunu göstermeyeceği gibi mahkemeleri de bağlamaz.
Dosyanın incelenmesinden, temyiz isteminin reddine ilişkin olarak yerel Mahkemece verilen 06.10.2015 tarihli ek kararın davalı vekilince temyiz edilirken temyiz harcının yatırılmadığı Uyap üzerinden yapılan denetimden anlaşılmaktadır. Davalı tarafından temyiz harcı yatırılmış ise buna ilişkin belgenin eklenmesi, davalı tarafından temyiz harcı yatırılmamış ise eksik harcın ikmali için ayrıca muhtıra hazırlanarak davalı vekiline tebliği için dava dosyasının mahal Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.12.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.