Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/32306 E. 2019/2736 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32306
KARAR NO : 2019/2736
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin makine mühendisliği diploması almış kariyer sahibi bir kişi olduğunu, davalı işyerinde 06/06/2014 tarihinde ön iş sözleşmesi imzalatıldığını ve 04/07/2014 tarihinde fiilen işe başlatıldığını, ilk ay servis mühendisliği ile ilgisi olmayan bölümlerde çalıştırıldığını, müvekkilinin işinde başarıyla çalışmaya devam etmesine rağmen 21/11/2014 tarihinde işine gereken özen ve ilgiyi göstermediği gerekçesiyle savunmasının istendiğini ve 24/11/2014 tarihinde iş akdinin haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğini ileri sürerek, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe girmeden önce servis danışmanlığı pozisyonuna başvurduğunu, bu sebeple servis mühendisi olarak çalıştırılmadığı iddiası ile kötüniyet tazminatı talep edilemeyeceğini, servis mühendisliğinin servis danışmanlığı unsurlarını da içeren pozisyon olduğunu, müvekkili şirkette servis mühendislerinin 1900,00 TL. servis danışmanlarının 1700,00 TL. ile ücretlendirildiğini fakat davacının sahip olduğu bilgi ve donanımı lehine değerlendirilerek servis mühendisi ücreti ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin kendi davranış ve tutumları sebebiyle feshedilmek zorunda kalındığını ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir.
Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
Yasanın 17. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün … E, 2008/ 15336 K).
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, “..davacının makine mühendisliği diploması almış, kariyer sahibi bir kişi olup davalı işyerinde 06/06/2014 tarihinde ön iş sözleşmesi imzalayarak 04/07/2014 tarihinde resmen işe başlatılarak ilk ay servis mühendisliği ile ilgisi olmayan bölümlerde servis danışmanlığı işinde çalıştırıldığı, ancak her ne kadar müşteri memnuniyetsizliğine ilişkin 04/09/2014 tarihli tutanak tutulmuş ise de, buna yönelik bir işlem yapılmayarak 21/11/2014 tarihinde soyut beyanlarla işe gereken özen ve ilgi göstermediği ve düşük performans gösterdiği şeklinde iddialar ile savunması alınarak, bu iddialar reddedilmesine rağmen somut bir neden ileri sürülmeksizin 24/11/2014 tarihinde iş akdinin haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiği” gerekçesiyle kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalı işveren feshinde kötüniyet tazminatının unsurları bulunmamaktadır. Bu nedenlerle kötüniyet tazminatının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.