Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/32082 E. 2018/20053 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32082
KARAR NO : 2018/20053
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davalı şirkete ait işyerinde 01.08.2005 – 06.08.2011 tarihleri arasında 09:00 – 19:99 saatleri arasında ve cumartesi günü 09:00 – 14:00 saatleri arasında aylık net 1.000,00-$ ücret ile satış elemanı olarak çalıştığını, işten çıkartılma tarihinde 1000,00-TL’nin 1.739,00-TL’ye karşılık geldiğini, işyerinde çalışmasının haftada birkaç gün saat 19.30’a kadar sürdüğünü, 16.07.2011 tarihinde yıllık ücretli iznini kullanması konusunda davalı işveren tarafından zorluk çıkartıldığını ve “burada izin yok, beğenmiyorsan çık git” şeklinde beyanda bulunulduğunu, yıllık izin sonrası 06.08.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve hafta sonu maaş ödemesi sırasında 50,00-$ ( 86;00-TL ) eksik ödeme yapıldığını, maaşından indirim yapılmasının nedenini sorduğunda davalı işverenin “ücretinden indirim yaptım, hatta işine de son verdim, artık işyerine gelme” şeklinde beyanda bulunarak kendisini işten kovduğunu, davalı tarafından aylık ücret ve sigorta prim ödemelerinin gerçek ücret üzerinden yapılmadığını, asgari ücret ile çalıştığı esas alınarak işlem yapıldığını, aylık ücretlerin asgari ücret kadarının işçilerin hesabına yatırıldığını, kalanının elden ödendiğini, … kayıtlarında ise davalı işveren tarafından çalışma dönemi içinde işe giriş ve işten ayrılış bildirimleri yapıldığının ve farklı işverenler adına bildirim yapıldığının anlaşıldığını, işyerinde resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerinin İş yasası’nda düzenlendiği biçimde kullandırılmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının yıllık iznini kullandıktan sonra işyerine dönmediğini ve iş sözleşmesinin davacının işten ayrılması ile sona erdiğini, davacıya … 22.Noterliği’Nin 12.08.2011 tarihli ihtarnamesi ile işe gelmesi, aksi taktirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının tanık olarak dinlenilmesini talep ettiği kişiler ile yeni bir işyeri kurduğundan işten ayrıldığını, davacının yıllık ücretli iznini kullandığını ve izin süresi sonunda işyerine dönmediğini, davacının işine şirket tarafından son verilmediğini, davacının yanlış adresler vererek aleyhine keşide edilen ihtarnamelerin tebliğini kötüniyetli olarak engellemeye çalıştığını, bu nedenle davacının … işten ayrılış işlemlerinin yapılmadığını ve davacının iş sözleşmesinin 05.12.2011 tarihinde feshedildiğini, davacının işyerinde 14.12.2007 tarihinde çalışmaya başladığını ve işyerinde asgari ücret ile çalıştığını, işyerinde aylık ücret ödemelerinin TL olarak yapıldığını, davacının eksik ödenmiş ücreti bulunmadığını, davacının fazla çalışma yapmadığı gibi tatil günlerinde de çalışmadığını, bu nedenle fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığını, davacının kendi rızası ile işten ayrılmasına karşın şirket aleyhine dava açmasının kötüniyetli ve haksız kazanç sağlamak amacına yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve özellikle davacı/karşı davalı işçinin işi kendisinin bıraktığına yönelik beyanı ve bu beyanı doğrulayan davalı tanık anlatımları ile davacı/karşı davalı vekilinin, davalı/karşı davacıya gönderdiği 26/08/2011 tarihli ihtarnamede “…Müvekkil, gerek haksız, tek taraflı feshiniz gerekse eksik ücret ödemesi sebebiyle haklı fesih esaslarına göre ihbar ve kıdem tazminatı almaya hak kazanmıştır…” şeklindeki ifade, hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı karşı davalının iş akdini hakedildiği halde ödenmeyen işçilik alacakları nedeniyle kendisinin feshettiği anlaşılmaktadır. Haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden taraf, ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
3-Fazla mesai ücreti ile ilgili olarak gerekçeli kararda “..bu konuda bilirkişi raporları hesap hatalarına dayanmakla dikkate alınmamış ve hesap mahkememizce de yapılabildiğinden … yapılan hesaplamada bulunan miktardan % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak..” denilmek suretiyle, 2.594,37 TL fazla mesai ücretine hükmedilmiştir. Fazla mesai ücretinde, mahkemece re’sen yapılan hesaplama, denetime elverişli olmadığı gibi, hükmedilen 2.594,37 TL’nin nasıl belirlendiği de anlaşılamamaktadır. Denetime elverişli bir hesaplama yapıldıktan sonra fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekmektedir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.