Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/32035 E. 2019/14896 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32035
KARAR NO : 2019/14896
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 17.08.2004 tarihinde davalıya ait işyerinin yıkama bölümünde bölüm başı ve yıkama … bölümünde ustabaşı olarak işe girdiğini, 01.11.2011 tarihine kadar işyerinde servis olduğunu, bu tarihten sonra servis olmadığı için davacının evinin uzak olması sebebiyle hafta içi işyerinde kalmaya başladığını, sadece hafta sonu evine gitmeye başladığını, Aralık 2012 ayında çok kar yağdığı gün diğer işçilere saat 18.00’da yani 2 saat önce çıkış verildiğini, davacıya ise işyerinde kaldığı için saat 20.00’a kadar çalışmasının söylendiğini, davacının kabul etmemesi üzerine tartışma yaşandığını, 02.01.2013 tarihinde ise müdürün davacıyı çağırarak bölümdeki diğer arkadaşlarının kendisinden şikayetçi olduğunu bu nedenle davacıyı işten çıkarmaları gerektiğini söylediğini, davacının da haklarının ödenmesi durumunda çıkacağını söylediğini, 1 gün sonra davacıya 15.000,00 TL. önerildiğini, davacının bunu kabul etmeyip tüm haklarının ödenmesini istediğini, davacının yıkama bölümünün başına bizzat patron tarafından getirildiği için 2004 yılında 2.000,00 TL. gibi yüksek maaşla işe başlatıldığını, maaşının 2. yıl 2.400,00 TL. 3. yıl 2.800,00 TL.. 4 yıl 3.200,00 ve diğer yıllarda ise her yıl 200,00 TL. artarak en son 2012 yılı itibariyle 4.000,00 TL. olduğunu, zaten işten çıkarılmasının nedeninin de bu olduğunu, bordroda net maaşın 900,00 TL. olarak gösterildiğini, bu maaşın bankadan kalanının ise elden ödendiğini, elden ödeme zarflarından 3 adedinin delil listesinde sunulduğunu, işyerinde 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 arası olmak üzere 2 vardiya halinde çalışma olduğunu, diğer işçilerin cumartesi de tam gün çalışmasına rağmen davacının hafta içi fabrikada kaldığı için hafta sonu çalışmadığını, ancak servisin kaldırıldığı tarihe kadar davacının da cumartesileri 08.00-15.00 arası çalıştığını, işyerinde 13.00-13.50 saatleri arasında yemek molasının 20’şer dakikalık 2 defa çay molası olduğunu, dini bayramlarda çalışma olmadığını, resmi bayramlarda çalışma olduğunu ancak ücretinin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerinin eksik kullanıldığını, izin defterine tam olarak kullandığına dair imza artırıldığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının 17.08.2004 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin haklı nedenle 31.12.2012 tarihinde feshedildiğini, kıdem ve hibar tazminatlarının ödendiğini, davacının … bölümünde usta olarak çalıştığını, son ücretinin net 800,00 TL. olduğunu, davalı işyerinde günde 9 saat olmak üzere haftada 45 saat çalışıldığını, fazla çalışma yapıldığı zamanlarda karşılığının ödendiğini, davacının aylık ücretli olması nedeniyle çalışmadan hak kazandığı ücretinin de aylık ücretinin içinde olduğunu, genel tatil günlerinde çalışması halinde bugüne ait ücretin de ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin imzası bulunan ve fazla mesai tahakkuku bulunan aylar yukarıdaki ilke kararında da değinildiği gibi fazla mesai hesabında dışlanması, tahakkuk bulunmayan aylar bakımından ise fazla mesai hesabının yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. Bozmanın davalı temyizi üzerine olması nedeniyle miktar bakımından davalı lehine oluşmuş usulü kazanılmış hakkın gözden kaçırılmaması gerektiği de unutulmamalıdır.
3- Davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı nedeniyle ıslah tarihinin 24/02/2015 tarihi olduğu gözetildiğinde zamanaşımı hesabının 24/02/2010 tarihi yerine hatalı bir şekilde 24/02/2009 tarihi esas alınarak yapılması da ayrı bir bozma sebebidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.