Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/31707 E. 2019/1646 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/31707
KARAR NO : 2019/1646
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Davacının 2007/7-24.02.2014 tarihleri arasında davalıda hastanede temizlik elemanı olarak çalıştığını ,emekli olduktan sonra kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunduğunda sigortasının taşeron firmalar tarafından yatırıldığını öğrendiğini, senelik izinlerinin 15 günün kullandığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Sağlık Bakanlığının Cevabının Özeti:
Davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili, husumet itirazında bulunduklarını ihale makamı olduklarını, davacı ile aralarında akde dayalı bir ilişki olmadığını , tüm özlük işlemlerin ihale alıcıların tarafından yapıldığını , hak edişlerin her ay ödendiğini tekrar bu alacakların idare tarafından ödenmesinin kamu zararına yol açacağını, davacının özlük dosyasının son çalıştığı firma olan…İnşaatta olduğunu, faize itiraz ettikleri, davacının iş sözleşmelerinin belirli süreli olduğu ve ihbar tazminatı bu nedenle isteyemeyeceği , yıllık izinlerin firmalar tarafından kullandırıldığını , özlük dosyasının gelmesi halinde yıllık izinlerini kullandığının anlaşılacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …İnşaat … Tic. Ltd.Şti.nin ; davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava dilekçesinde davacının 2000/7-24.02.2014 tarihleri arasında… Eğitim ve Araştırma hastanesinde çalıştığı belirtilmiş olmakla davacıya ait hizmet döküm cetvelinde 2007 yılı 3. ayından tarihinden itibaren SGK 1061206 sicil nolu işyerinde çalışıyor olduğu, 2007 yılının 7.ayında çalışmasının halen devam ettiği, 2007 yılı Temmuz ayına ilişkin işe girişinin olmadığı görülmektedir.
Bilirkişi raporunda davacı beyanı dikkate alınarak 05.05.2006 tarihinden itibaren işe girişinin olduğunun kabulü ile hesaplamanın yapıldığı oysa ki davacının yine hizmet döküm cetvelinde 2006 yılının 5. ayında SGK 7261102 sicil nolu işyerinde çalıştığı işe giriş kaydının olmadığı işten çıkış tarihinin doğru olarak raporda belirtildiği anlaşılmakta ise de davacının hizmet süresinin dava dilekçesinde 2007 yılının Temmuz ayında işe başladığını belirttiğinden ve bu beyanla bağlı olduğu hususunun dikkate alınmayarak talebi aşar şekilde bilirkişi raporunda 05.05.2006 tarihinden hesaplanması ve buna dayalı hüküm kurulması hatalıdır.
3-4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.
4447 sayılı Yasanın 45 inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Aksi halde işçinin başka bir işyerinde çalışmak için değinilen yasa hükmüne dayanması, yasal hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir. Dairemiz konuyla ilgili bir kararında, işçinin bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmasının, feshin anılan (5) numaralı bent hükmüne uygun olmadığını gösterdiği sonucuna varmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının emeklilik nedeni ile istifa ettiğine dair… İnşaat Gıda temizlik Sanayi ve Ticaret Limetin şirketine dilekçe ibraz ettiği ancak davalı Bakanlık ile son yüklenici firma olan davalı şirkete başvurmadığı gibi yaşlılık aylığının bağlandığına ilişkin belgeyi vermediği anlaşılmaktadır. Bu durumda faizin dava tarihinden başlatılması gerekirken akdin feshi tarihinden itibaren başlatılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.