Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/31328 E. 2019/3936 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/31328
KARAR NO : 2019/3936
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, çalıştığı sürece bir kısım ücret, fazla mesai ve ek ders alacaklarının ödenmediğini, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, manevi tazminat ile fazla mesai, ücret, ek ders ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının henüz öğrenci olduğu halde yanlış bilgi vererek öğretmen olarak çalışmaya başladığını, fazla mesaisinin bulunmadığını, ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ihbar tazminatı, fazla mesai ve ücret alacakları talebinin kabulüne, yasal şartları oluşmayan sair tazminat ve ispatlanamayan sair alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, kanunî gerektirici sebeplerde ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı dersanede öğretmen olarak çalıştığını belirterek dava açmış, davalı vekili davacının davalı dersaneye çalışma başvurusunda bulunduğunu, belgelerini hazırlayacağını söylediğini, evraklarını tamamlayana kadar işi öğrenmek için dersaneye devam ettiğini, daha sonra üniversiteden mezun olmadığının ve öğrenciliğinin devam ettiğinin öğrenildiğini, eksiklikleri tamamlayamadığından işten ayrılmak zorunda kaldığını savunmuştur.
Davacı taraf hem dava dilekçesinde, hem yargılama boyunca, hem de temyiz dilekçesinde davacının öğretmen olduğunu, öğretmen olarak çalıştığını iddia etmektedir.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda “öğretmen” olmanın tanımı yapılmıştır. “Öğretmen” belli okulları bitirmiş, belli formasyonu almış, diploması bulunan kişidir. 5580 sayılı Yasa’da özel okullar veya dersanelerde kimlerin öğretmen olarak çalıştırılabileceği belirlenmiştir. Bu şartları taşımayan birinden “öğretmen” diye söz etmek yasal değildir.
Davacı, öğretmen sıfatını taşımadığı halde öğretmen olduğunu bildirerek davalı dersanede çalışmış, davalı dersane ise basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermeyerek davacıdan gerekli belgeleri istememiş, Yasa’nın belirlediği yazılı sözleşmeyi yapmadan davacıyı çalıştırmıştır. Bu sebeple her iki taraf da özensiz ve kusurludur. Davalının da kusurlu olması 5580 sayılı Yasa karşısında davacıya hak bahşetmez.
Davacının hizmet akdi 5580 sayılı Yasa’daki şartları taşımadığından yok hükmündedir. Ancak TBK 394/3. maddesi uyarınca geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracağından davacının ispatlanan ücret ve fazla mesai alacaklarının hüküm altına alınması yerindedir.
Ancak davacı, yapacağı görevin gereği “öğretmen” sıfatını haiz olmadığından davacının iş akdinin işveren tarafından feshi haklı nedene dayanmaktadır. Bu nedenle davacının ihbar tazminatı talebinin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.