Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/31181 E. 2015/34400 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/31181
KARAR NO : 2015/34400
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 27.10.1999 tarihinde davalı işverenin .. istasyonunda saha sorumlusu olarak işe başlamıştır. En son .. istasyonunda istasyon müdürü ünvanı ile çalışmakta iken işveren tarafından 12.03.2014 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ll-e maddesi uyarınca işine son verildiğini, yapılan feshin haksız olduğunu iddia ederek işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin 12.03.2014 tarihi itibariyle feshedildiğine ilişkin fesih bildirimi yazısı davacıya 12.03.2014 tarihinde elden tebliğ edilmek istendiğini, Davacı fesih bildirimi yazısını elden almaktan çekindiğini, bu husus tutanak altına alınarak fesih bildirimi yazısı davacıya aynı gün Beyoğlu 41.inci Noterliğinin 7641 yevmiye numaralı ve 13.03.2014 tarihli ihtarnamesi ekinde teyiden gönderildiğini, sonuç olarak, davacı iş sözleşmesinin feshedildiğinden 12.03.2014 günü itibariyle haberdar olduğunu bu husus davacının dilekçesinde yer alan açık ikrarı ile de kabul edildiğini, 1 aylık hak düşürücü süre 12.03.2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini, davacının, 27.10.1999 – 12.03.2014 tarihleri arasında müvekkil şirkette çalıştığını,İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte “Doco Side İstasyon Müdürü “olan davacının son ücreti net 2.357,00-TL olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının müdür olarak görev yaptığı şirkette usulsüz akaryakıt alımına izin vererek ve denetim görevini ihlal ederek işverenliğin zararına yol açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös­terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi yakıt ikmalleri sırasında kova ile istasyon kayıtlarına girmeyen yakıtı alarak Side istasyonundaki kendisine ait araca konularak şirketi 89.000,00 TL zarara uğrattığı gerekçesiyle haklı nedenle feshedilmiştir.
Davalı şirketin davacı hakkında hırsızlık suçundan şikayetçi olduğu ancak yapılan soruşturma neticesinde davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacının savcılıkta verdiği ifadesinde, iddiaları kabul etmemiş ve müdürü olduğu istasyon turizm bölgesinde bulunduğu için gerektiğinde otellere kendi özel araçları ile yakıt taşıdıklarını, bu şekilde satılan yakıt bilgisinin istasyon kayıtlarına girdiğini ve davalı şirketin bu şekilde akaryakıt satımından haberinin ve iznini olduğunu beyan ettiği, savcılık aşamasında tanık olarak dinlenen istasyon çalışanlarının da davacının ifadesini doğrular nitelikte beyanda bulundukları, dosya kapsamında bulunan şirket içi yazışmalarda da şirket yönetimi tarafından akaryakıt taşınmasında kullanılmak için malzeme alımı konusunda yazışmalar yapıldığının anlaşıldığı, her ne kadar mahkemece istasyon güvenlik kamerası görüntüleri gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de görüntüler üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesinde görüntülerdeki şahsın davacı olmadığının tespit edildiği, dolasıyla davalı şirketin fesih sebebini ispata yarar somut bir belge ibraz edemediği anlaşılmakla davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,

5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 453.20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 03.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.