YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/30141
KARAR NO : 2019/3001
KARAR TARİHİ : 07.02.2019
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket nezdinde Aralık 2010 ile Kasım 2013 tarihleri arasında çalıştığını, kendisine Özel Çerkezköy Hastanesi tarafından 21.10.2013 – 23.10.2013 tarihleri arasına ilişkin rapor verilerek aynı raporda 24.10.2013 tarihinde çalışabileceğinin belirtildiğini, raporun bitiği gün müvekkilinin işyerine gittiğinde 3 gün mazeretsiz olarak işe gelmediğinden bahisle iş akdinin fesih edildiğinin bildirildiğini iddia ederek; kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, dava dilekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları talep etmiş ve ayrıştırma yapmaksızın tamamı için 3.000,00 TL. istemiştir.
Davacı, dava dilekçesinde ve yargılamanın diğer aşamalarında, hangi alacak kalemi için ne kadar talep ettiğini açıklamadığı ve mahkemece ayrıştırma yapılması istenmediği için, öncelikle dava dilekçesindeki 3.000,00 TL. gelinen bu aşamada talep edilen alacak kalemlerine eşit dağıtılarak davacının her bir alacak kalemi için 600,00’er TL. talep ettiği kabul edilmelidir.
Davacı vekili, 30/04/2015 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde talep ettiği yıllık ücretli izin alacağından hiç bahsetmeden diğer alacak kalemleri bakımından toplam 17.454,59 TL. talep etmiş ve dava dilekçesinde talep ettiği 3.000,00 TL’yi düşerek bakiyesi üzerinden ıslah harcı yatırmıştır.
3.000,00 TL için dava açılırken yatırılan harcın 600,00 TL’si, ıslahta yer verilmeyen yıllık ücretli izin alacağı talebine ilişkin olduğundan, ıslah ile talep edilen alacaklar bakımından ıslah harcı 600,00 TL. eksik kalmıştır ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı nedeniyle artık bu eksikliğin giderilmesi imkanı da kalmamıştır.
Açıklanan nedenle ıslah, 600,00 TL. eksik olduğundan, bu miktarda ıslah ile arttırılan alacak kalemlerinden eşit düşülmelidir ve sonuç itibariyle davacının dava ve ıslah dilekçeleri ile 600,00 TL. yıllık ücretli izin, 5.791,55 TL. kıdem tazminatı, 2.209,12 TL. ihbar tazminatı, 8.320,66 TL. fazla mesai ve dava dilekçesindeki 600.00 TL’lik talep ıslah ile azaltılmak suretiyle 533,26 TL. ulusal bayram ve genel tatil alacağı talep ettiği kabul edilerek söz konusu alacaklar diğer bozma sebepleri de dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
3-Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde, davacıya ait ücret bordroları ile fazla mesai tahakkukları yapılıp ödendiğine ilişkin bordroları ibraz etmiş, borcu kısmen veya tamamen ortadan kaldırıcı özelliği nedeniyle yargılamanın her aşamasında sunulabilecek bu belgeler, mahkemece süresinde sunulmadığı gerekçesiyle değerlendirmeye tabi tutulmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, bordroların davacı imzası taşımadığı da dikkate alınarak bordrolarda tahakkuk ettirilip bankaya ödendiği anlaşılan fazla mesai miktarlarını, hesaplanan fazla mesailerden miktar olarak mahsup etmektedir.
4- Hükmedilen miktarların net mi, brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Kabule göre, reddedilen yıllık ücretli izin alacağı talebi, 600,00 TL. olduğu ve AAÜT’nin 13/2. maddesine göre davalı yararına bu miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nasıl hesaplandığı tam olarak anlaşılamayan 72,00 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.