Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/29699 E. 2019/2989 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/29699
KARAR NO : 2019/2989
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 11.10.2009-20.09.2012 tarihleri arasında çalıştığını, hizmet akdini işveren tarafından son verildiğini, davacının en son brüt 2450 TL maaş aldığını, ayrıca 3 ayda bir prim aldığını, mağaza hazırlığı sebebiyle işyerine her iki vardiyada 30 dakika erken gelinip 30 dakika geç geldiğini, mağaza sorumlusu olan davacının en az haftanın 3 gününde 09.30 ile 22.30 saatleri arasında çalıştığını, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, senede 1 hafta izin kullandığını ve son yıllık iznini kullanmadığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, prim alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 10.11,2009 tarihinde davalı şirketin işyerinde çalışmaya başladığını, brüt 2.450,00 TL maaş aldığını, davacının 20.09.2012 tarihinden itibaren işyerine gelmediğini, bu konuda tutanaklar düzenlendiğini, 26.9.2012 tarihinde uyan ihtarnamesi gönderildiğini ve devamsızlığının belgelenmesi istendiğini, işe gelmemekte ısrar eden davacının iş akdinin 12.10,2012 tarihli ihtarnameyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/Il-g maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiğini, bu nedenle İhbar ve kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını, işyerinde denkleştirme uygulandığını, buna rağmen davacının fazla mesai ve dini ve resmî bayram ücretlerinin ödendiğini, 10.00- 22.00 arasında açık olan mağazada iki vardiya halinde çalışıldığını ve haftada 45 saat çalışıldığını, 22.1.2012 tarihli belgede 31.12.2011 tarihi itibariyle 14 gün izninin kaldığı beyan edin davacının 2012 yılı içinde 20 gün izin kullandığını, 8.8.2011 tarihli işveren bildirimi okudum, imzaladım“ beyanında bulunan davacının “3 aylık prim döneminin ortasında veya sonuna yakın bir zamanda ayrılan kişinin bu süreyi tamamlamamış olduğundan prime hak kazanamaz şeklindeki düzenlemeyi kabul ettiğini, en son 2012/Temmuz maaşı ile prim alan davacının 3 ayı tamamlamadığı için prime hak kazanamayacağı ve davacıya ödenmesi gereken ücret borcunun bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işyerinde 10.11.2009-20.09.2012 tarihleri arasında çalıştığı, tanık anlatımlarına göre davacının 01.10.2012 tarihinden itibaren çalışma saatleri önceki çalıştığı mağaza ile farklı olan Sabiha Gökçen Mağazasında görevlendirildiği, davacının küçük çocuğunun bulunması sebebiyle bu mağazadaki çalışma koşullarının kendisine uygun olmadığını beyan etmesi üzerine, bu görevlendirilen mağazada çalışmayacaksa kendisine çıkması söylendiği, yine davalı taraf 01.10.2012 tarihinden itibaren Sabiha Gökçen Havaalanındaki mağazada çalışmaya başlaması bildirdiği, ancak 23.09.2012 tarihinden 26.09.2012 tarihine kadar devamsızlık yaptığını ileri sürerek fiili durumla davalı tarafın yaptığı fesih sebebi arasında çelişki yaratıldığı, bu şekilde aylık ücretle çalışan bir kişinin işten kendisinin ayrılması olağan olmadığından işyeri tarafından çalışma saatleri kendisine uygun olmayan mağazada çalışmayı kabul etmeyince işten çıkarıldığı, ispatlanan ve ödenmeyen fazla mesai, genel tatil, ücret ve prim ücreti alacakları yönünden bilirkişi tarafından düzenlenen 20/05/2015 tarihli 2. ek rapordaki hesaplamaların esas alındığı, her ne kadar davacı tarafından yıllık izin ücreti talep edilmiş isede; yıllık izin belgelerine göre davacının 27.02.2012-06.03.2012 tarihlerinde 7 gün, 14.05.2012-21.05.2012 tarihlerinde 7 gün, 02.07.2012-09.07.2012 tarihlerinde 7 gün izin kullandığı izin ücreti alacağının bulunmadığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından;
Davacı tanıklarından biri davacının eşidir. Diğer davacı tanığının davalıya karşı davası bulunmaktadır, bu davası reddedilmiş ve red kararı onanmıştır.
Neticeten davacı fazla mesai ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını ispatlayamadığı için bu taleplerin reddi yerine kabulü hatalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 07/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.