Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/29271 E. 2018/23345 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/29271
KARAR NO : 2018/23345
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının … A.Ş. çalışanı iken özelleştirme sonucunda önce Devlet personel başkanlığına sonra … hemşirelik okuluna tekniker olarak verdiklerini Yüksek planlama kurulunun 08.05.2006/T-17 sayılı kararının 9. maddesi uyarınca davacı pozisyonunda olanlara 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arası 40 TL, 01.07.2006 tarihinden itibaren 80 TL ek ödeme yapılacağı ayrıca Bakanlar Kurulunun 15.09.2006 tarih 2006/10971 sayılı kararı ile enflasyon farkı dikkate alınarak bu tutarın %2,32 artırılarak 82,50 TL olarak belirlendiği ve Kamu İktisadi Teşekküllerinde çalışan personelin yararlanmasına sunulduğu ancak; ek ödemelerin davacının …dan ayrılırken maaş ilmuhaberine yansıtılmadığı, bu nedenle KİT personeline ödenen 01.01.2006 dan itibaren her 6 aylık dönem için enflasyon oranına göre belirlenecek tutarın davacıya ödenmesi gerektiğini fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000 TL nin davalıdan tahsilini talep ettiğini ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; görev ve zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiği, T.C …’nın 20.10.2008 tarih 16620 sayılı yazıları ile, 08.05.2006 tarih ve 8021 sayılı yazıları gereğince; nakle tabi personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirim ücretinin ve bu bildirime müteakip yeni kurumlarında göreve başladıkları tarihi takip eden ay başına kadar geçecek sürede ödenecek aylık ve ücretlerin tespitinde dikkate alınmayacağı,bu nedenle 5473 sayılı yasa ile getirilen parasal hakların maaş nakil ilmühaberine yansıtılmayacağını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 375 Sayılı kanun hükmünde kararnamenin ek 3 maddesinde öngörülen ve Yüksek Planlama Kurulu’ nun kararı ile ödenmesine karar verilen tazminatın memurlar ile diğer kamu personeli arasında meydana gelen ücret adaletsizliğinin giderilmesi amacı ile yapılan özel ve sınırlı bir düzenleme olduğunun yargısal kararlar ile ortaya çıktığı, nakle tabi tutulan davacının denge tazminatından yararlanıp yararlanmayacağı bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Davacının ücretlerinin atandığı yerdeki emsallerine göre daha yüksek olduğu, denge tazminatının tüm kamu çalışanlarına uygulanmasının söz konusu olmadığı, maaş adaletsizliğinin giderilmesine yönelik düzenlemenin sınırlı ve özel bir uygulama olduğunun gözetilmesi gerektiği ve bu nedenle de davacının denge tazminatından yararlanamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek II. cetvelinde yer alan ve özelleştirme sonucu hissesi devredilen davalı kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tabi olarak çalışan davacının davalının özelleştirmeden önce tabi olduğu ve özelleştirme ile bazı hükümleri değişen 406 sayılı kanunun Ek 29. maddesi kapsamındaki düzenleme ve sözleşmedeki hüküm nedeni ile 375 sayılı KHK.’un Ek 3 maddesi ve 399 sayılı KHK.’un Ek II. cetvelinde yer alan kurumlarda çalışan sözleşmeli personele yapılan artışlardan yararlanıp yararlanmayacağı ve buna göre daha sonra nakledilen davacının nakil maaş ilmühaberinin bu ek ödemeleri de içerecek şekilde tespiti ile nakledildiği tarihten itibaren eksik ödenen ücretin tahsili noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta normatif dayanaklar 406 sayılı kanunun Ek. 29. maddesi, 375 sayılı KHK.’un Ek 3. maddesi, 399 sayılı KHK.’un Ek. II cetveli ve bu kanun hükmünde kararnamelere dayanılarak çıkarılan 2006/1, 2006/3, 2007/1 ve 2008/1 sayılı tebliğler yanında taraflar arasındaki sözleşme hükümleridir.
406 sayılı kanunun 29. Maddesinin 3. Fıkrasının birinci cümlesine göre “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak sözleşmeli personel ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.04.2004 tarihi itibarıyla bu unvana  göre  belirlenmiş  olan  ücret  ve  diğer  malî  haklarına  bu  tarihten Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde  kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır. Kapsam dışı personelden Devlet Personel Başkanlığına bildirilenlerin 15.4.2004 tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin belirlenmemiş olması durumunda, benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak bu tarih için ücret ve diğer malî hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu yetkilidir”.
Taraflar arasında imzalanan TİP 2 sözleşmenin 7. Maddesindeki kurallara göre ise “Nakil hakkını saklı tutan çalışanın ikramiye, yardım vs gibi mali ve özlük hakları için İş mevzuatına tabi kapsam dışı personel esaslarında yer alan hükümler uygulanır(2.f). Ancak ücretlerde yapılacak artış oranı, kamudaki memur maaş artış oranında olacaktır(3.f)”.
Diğer taraftan özelleştirme uygulamaları nedeni ile nakilleri düzenleyen 4046 sayılı özelleştirme kanununun 22/5 maddesinde özelleştirme nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli ve iş kanunlarına tabi personelin Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına göre almakta oldukları ücret yanında, bildirim tarihi itibarı ile almakta oldukları ikramiye, ek ödeme gibi vs ek ödemelerin de sabit bir değer olarak bildirileceği hükmünü içermektedir.
Gerek yasal düzenleme ve gerekse sözleşmedeki hükümler dikkate alındığında, davalı kurumda özelleştirme öncesi kapsam dışı olarak çalışan ve 399 sayılı KHK hükümlerine tabi olarak ücreti belirlenen davacının özelleştirme sonrası çalıştıktan sonra nakledildiği tarihe kadar kamuda aynı statüde çalışanlar için getirilen özlük haklarından yararlandırılarak, nakil edildiklerinde haklarının korunması amaçlanmıştır. Kısaca davacı kapsamdışı olarak kamuda çalışmış gibi sayılmaktadır. Sonuç olarak davacı, davalı kurumda iken çalıştığı dönemde 375 ve 399 sayılı KHK.’ler ile getirilen artışlardan yararlandırılmalı ve bu artışlar uygulanmak sureti ile nakledildiğinde maaş nakil ilmühaberi düzenlenmelidir. Ancak davacı başka kuruma nakledilmeden emekli olduğundan, maaş nakil ilmühaberinin düzenlenmesine gerek kalmamaktadır.
375 sayılı KHK.’un ve 399 sayılı KHK.’lere dayanılarak çıkarılan 2006/1, 2006/3, 2007/1 ve 2008/1 sayılı tebliğler uyarınca “Özelleştirme kapsam ve programında bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarından olup özelleştirme işlemleri tamamlanan kuruluşların sözleşmeli ve kapsam dışı kamu personelinin ücretlerine, bu personelin sözleşmeli ve kapsam dışı statülerde bulunduğu sürelere ait bu Karardaki ücret artışlarının hiçbir işlem yapılmaksızın aynen uygulanması” gerekir. Kaldı ki Uyuşmazlık Mahkemesinin uyuşmazlığın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği yönündeki kararından önce Danıştay 5. Dairesi 22.08.2010 gün 2010/88-4718 sayılı kararı ile “5473 sayılı yasa ile getirilen ek ödemenin iş sözleşmesinin feshedildiği 2008 yılından önce 01.01.2006 ve 01.07.2006 tarihlerinde yürürlüğe girmesi nedeni ile bu ödemenin “iş sözleşmesinin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihine kadar kamu görevlilerinin parasal haklarına yapılan artışlar” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı kurum taraflar arasındaki sözleşme hükmü veya eki yönetmelik hükümleri ile kapsamdışı nakle tabi olarak çalışan davacının 15.4.2004 tarihi itibarıyla bu unvana  göre  belirlenmiş  olan  ücret  ve  diğer  malî  haklarına veya belirlenmemiş ise Yönetim Kurulu kararı ile sözleşme imzalandığı tarihteki ücretine artışlar yapmış olabilir.Bu artışlar Kanun Hükmünde Kararnamelere dayanılarak çıkarılan ve kamuda çalışan sözleşmeli personel ile kapsamdışı personel için 2006/1, 2006/3, 2007/1, 2008/1 ve ilgili düzenlemeler ile sağlanan artışlardan azda olabilir, fazla da olabilir. Aynı oranda veya fazla oranda yapılmış ve yansıtılmış ise kapsamdışı nakle tabi olarak çalışan davacı kamudaki personel için getirilen artışlardan faydalanamaz. Ancak davalı işveren anılan hükümleri dikkate almadan artış yapmamış veya daha az artış olabilir. 15.04.2004 tarihi itibarıyla bu unvana  göre  belirlenmiş  olan  ücret  ve  diğer  malî  haklarına veya belirlenmemiş ise Yönetim Kurulu kararı ile sözleşme imzalandığı tarihteki ücretine hiç artış yapılmamış ise tebliğler ile getirilen artışların tamamının, artış yapılmış ancak yeterli değil ise aradaki fark alacağın hesaplanması ve buna göre maaş nakil ilmühaberinin düzenlenmesi gerekir. Bu tespitin yapılması için ise davalı kurumdan anılan dönemdeki bordroların, maaş artışına ilişkin işverenin varsa işletmesel kararlarının getirtilmesi, davacının 15.04.2004 tarihi itibarıyla bu unvana  göre  belirlenmiş  olan  ücret  ve  diğer  malî  haklarının veya belirlenmemiş ise Yönetim Kurulu kararı ile sözleşme imzalandığı tarihteki ücretinin ne olduğunun tespit edilmesi, bu konuda uzman mali bilirkişiden rapor alınması gerekir.
Sonuç olarak işin esası yönünden yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında araştırma yapılarak davacı ile ilgili davalı … işyerinde tüm bordrolar, ücret ve mali haklarına ilişkin işverence alınan tüm işletmesel kararlar getirtilmeli, davacının kapsamdışı nakle tabi olarak çalıştığı dönemde 406 sayılı kanunun Ek. 29 ve sözleşmenin 7. maddeleri uyarınca aynı statüde kamuda çalışan ve 399 sayılı KHK.’un ek II. cetveline tabi çalışanlara uygulanan artışlardan yararlandırılıp yararlandırılmadığı, artış yapılıp yapılmadığı, yapılan artışın tebliğlerle getirilen artışların altında kalıp kalmadığı, davacının maaş nakil ilmühaberinin ek ödemeleri içerecek şekilde düzenlenip düzenlenmediği, buna göre de eksik ücret alıp almayacağı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Maaş nakil ilmühaberini düzenleyen davalı …ünikasyon Anonim Şirketi olduğundan, dava da taraf sıfatı bulunmaktadır. Ayrıca maaş nakil ilmühaberinin brüt çıplak ücret şeklinde düzenlenmesi, infazda tereddüde yer verilmemesi gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen esaslara göre bilirkişiden ek hesap raporu alınmalı ve rapor sonucuna göre karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.