Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/29111 E. 2016/10088 K. 21.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/29111
KARAR NO : 2016/10088
KARAR TARİHİ : 21.04.2016

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 13/08/2013 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, en son 2.686,00 TL ücret aldığını, 29/04/2014 tarihinde davacının bulunduğu pozisyonda kadro indirimine gidileceği, personelin tercihen üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olma ve pedagojik formasyona sahip olma kriteri aranması hükmüne göre tercih sebebi olarak pedagojik formasyona sahip ve üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olan personele öncelik verilerek eğitmenlerle ilgili idare ve yüklenici firma tarafından yapılan değerlendirme, velilerin ve eğitim alan öğrencilerin görüşü alınarak hizmet alım işinin sekteye uğratılmadan optimal personel seviyesi ile gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü, verimliliğin arttırılması, kaynakların etkin kullanılması amacı ile bilgi evlerinde branş ve rehber öğretmenlere ilişkin olarak teknik şartnamede belirlenen kriterlere uygun ve daha az sayıda personelle daha az sayıda öğrenciye eğitim verilmesi öngörülmesi sebebiyle istenmeyerek 29/04/2014 tarihinde davacının iş akdine son verildiğini feshin geçerli nedene dayanmadığını beyan ederek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili davacı ile belediye arasında düzenlenmiş bir sözleşme olmadığını, davalı şirket ile yapılan sözleşme ve şartname uyarınca davada taraf olmalarının mümkün olmadığını, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ederek davacının şirket tarafından aranan öğretmenlik formasyonu bulunmadığından sözleşmesinin feshedildiğini beyan edere davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; adi ortaklıkların herhangi bir tüzel kişiliği bulunmadığını, husumet nedeniyle adi ortaklığa açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; davacının çalıştığı birim olan bilgi işletmesine bağlı hizmet alım departmanında zorunluluk sebebiyle küçülmeye gidildiğini bu nedenle davacının iş akdinin …. Noterliği’nin 25/04/2014 tarih 11954 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının asıl işveren olan Belediye tarafından işletilen bilgi evlerinde taşeron olan diğer davalıların elemanı ve fen bilgisi öğretmeni olarak çalıştığı, asıl işverenin bilgi evlerindeki kadroları daraltma amacıyla personel indirimine gitme kararı aldığı davacının bu kapsamda işine son verildiği, davacının durumunun bilgi evlerinde çalıştırılacak personel şartlarına uygun olduğu fesihten sonra yeni eleman alındığı feshin geçerli nedene dayandığının ispatlanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacının … Adi Ortaklığı işverenin iş yerine iadesine, davacının süresi içinde başvurusuna rağmen davalı … Adi Ortaklığı süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının birlikte sorumlu tutulmasına, boşta geçen süre alacağından ise davalıların müştereken müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı ispatlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Ancak davacı … Adi Ortaklığı bünyesinde çalışmıştır. Mahkemece hüküm kısmında işe iadeden sorumlu olan söz konusu adi ortaklığın unvanı infazda tereddüt uyandıracak şekilde hatalı yazıldığı gibi, adi ortaklığı oluşturan iki şirket ile birlikte davalı … olmak üzere toplam üç davalı bulunduğu, işe iadenin mali sonuçlarından olan işe başlatmama tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt uyandıracak şekilde “her iki davalının müştereken ve müteselsilen birlikte sorumlu” olduğu belirtilerek hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının alt işveren … Adi Ortaklığı işyerindeki İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan davalıların birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 287.20 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 21/04/2016 günü karar verildi.