Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/28572 E. 2019/1215 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28572
KARAR NO : 2019/1215
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalıya ait işyerinde satış temsilcisi olarak 20.11.2007- 12.10.2012 tarihleri arasında son dönem aylık 1,500 TL net ücrete ek olarak aldığı primle aylık ortalama 2,500 TL’yi aşan ücretle çalıştığını, yemek yardımı ile tahsis edilen araçtan yararlandığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile hak kazandığı halde karşılığının ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili davalıya ait işyerinde 20.11.2007-12.10.2012 tarihlerinde çalışan davacının 15.03.201l’den itibaren satış temsilcisi olduğunu, son dönem aylık net 1,500 ve brüt 2,284.88 TL ücret aldığını, yemek verildiğini, araç tahsis edildiğini, iddia mesai saatlerinin maddi duruma uygun olmadığını, davacının bordroları çekincesiz imzaladığını, davacının mesaisinin beş gün 8.30-18.00 saatlerinde olduğunu, 2011’den itibaren satışlardan prim aldığından fazla mesai ücreti talep hakkı olamayacağım, yıllık izinlerini kullandığını, davacının süre gelen olumsuz davranışları hakkında uyarıldığını, yetkisi olmadığı halde şirket adına mal satın aldığını ve şirketi bilgilendirmediğini, verdiği masraf fişlerindeki tutarların olağanın üzerinde olduğunu, stok kontrollerinde sürekli eksikliklerin çıktığını, görevlendirme olmadığı halde 02.09.2012’de Çanakkale’ye gittiğini, tüm bu doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları nedeniyle yapılan görüşmede, davacının 05.10.2012’de kendisinin işten ayrılmayı önerdiğini ve iş araçlarını teslim ettiğini, devam eden günlerde işe gelmediğinden 11.10.2012’de sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının akabinde bir şirket kurduğunu, 2011 yılı prim sisteminin bu yıl için geçerli olduğunu, davacının 2012 yılı net satışlarının 230.377,52 TL değil, 176,011.80 TL olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz başvurusu :
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2- Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında iş akdinin sona erme şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadir.
Mahkemece “davalının savunmalarında olduğu gibi davacının iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 05.10.2012’den sonraki süreçte 16.10.2012 tarihinde, bu tarihte davalıya ait işyerinde halen çalışan … ile şirket kurduğu ve tescil ettirdiği, …’ın anılan şirketin kuruluşundan sonra davalıya ait işyerinden 21.11.2012’de istifa ederek ayrıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davacı ile yukarıda söz edilen şirketinin ortağı …’ın davalı işyerinde birlikte çalıştıkları sırada ortak şirket kurmak hususunda birlikte hareket ettikleri, davacının davalıya ait işyerindeki hizmet akdinin bittiği tarih olan 12.10.2012 tarihini takip eden dört gün sonra kendisine ait şirketi tescil ettirdiği ve ardından kısa süre sonra davalıya ait işyerindeki mesai arkadaşı …’ın da ayrılarak davacının yeni tescil ettirdiği ortak oldukları şirkette çalışmaya başladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı ve işyeri arkadaş …’ın davalıya ait işyerinde çalışmakta iken birlikte ortak oldukları anlaşılan anılan şirketi kurmak üzere hazırlık yaptıkları ve bu durumun yani davacının şirket kurma hazırlıklarının olduğunun davalı işveren tarafından öğrenilerek kendisi ile ileriye dönük planlarına dair konuşulması üzerine davacı işçinin işyerine gelmemeye başladığı, sonuç olarak iş sözleşmesini yukarıda açıklaması yapıldığı üzere davacının haklı bir neden olmaksızın feshettiği” gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından davacının iş akdinin devamsızlığı nedeniyle haklı olarak son verildiğinin savunulduğu, ancak dosya içinde bulunan zimmet tutanağından davacının 05/10/2012 tarihinde üzerine zimmetli eşyaları teslim ettiği ve devamsızlık tutanaklarının ilk günü olan 08/10/2012 tarihinde de iş bu davayı açtığı, devamsızlık iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.