Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/28154 E. 2018/22427 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28154
KARAR NO : 2018/22427
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 25/10/1997-18/01/2013 tarihleri arasında nakit yönetimi ve dış ticaret bölümünde müdür olarak çalıştığını, 2012 yılına ait hak ettiği primlerin davacıya ödenmediğini, primin kapsadığı tarihlerde banka personeli olduğundan ve hedefini %100’ün üzerinde gerçekleştirdiğinden prime hak kazandığını, buna rağmen 31/03/2013 tarihinde banka personelinin hesabına primler yatırıldığı halde davacıya ödeme yapılmadığını, primlerin yıllık olarak hesaplandığını, yıl sonu itibariyle belirlenerek Mart ayında hak edenlere ödeme yapıldığını, davacı 18/01/2013 tarihinde işten ayrılmış olduğundan hak ettiği primin belirlenmiş olduğunu, ancak 31/03/2013 tarihi itibari ile herhangi bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine noter kanalıyla ihtarname gönderdiklerini, ancak ihtarname tebliğ alınmasına rağmen yine de ödemenin gerçekleşmediğini beyanla; 2012 yılına ait prim alacağının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasının 6100 Sayılı HMK’ya aykırı olduğunu, bu nedenle usule ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacının herhangi bir döneme ilişkin herhangi bir türde prim alacağı bulunduğunu kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte, ne tür bir prim ücreti talep edildiğinin açıklanması gerektiğini, davacıya yazılı ya da sözlü olarak herhangi bir prim taahhüdünde bulunulmadığı gibi, müvekkili bankada işyeri uygulaması halini almış bir prim ödeme sistemi de bulunmadığını, uygulanmakta olan prim sisteminin hak edişe dayalı olduğunu, primlerin kayıtsız şartsız ödenen ikramiye niteliği taşımadığını ve motivasyonun artmasını hedefleyen bir ödüllendirme sistemi olarak işlediğini, davalı bankada çalışan diğer bir kısım personele başarılarına karşılık prim ödenmiş olmasının 2012 yılı için davacıya prim ödemesi yapılması sonucunu doğurmayacağını, davacı tarafça ileri sürülen prim alacağı iddilarını kabul etmemekle birlikte, bir an için aksi düşünülse bile prim alacağı için ancak dava konusu edilen bedel üzerinden, dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesinin mümkün olabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede çalışanlara başarı primi verilip verilmeyeceği, verilecek prim miktarının belirlenmesine ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı tespit edilmekle birlikte işyerinde belli bir süredir başarı priminin uygulandığı, davacının da son yıllarda bu primlerden yararlandırıldığı, dosyaya sunulan bordrolardan anlaşılmış, diğer taraftan davacıya emsal işçilere 2012 yılına ait primlerin 2013 yılı Mart ayında ödendiği, prim ödemesinin önceki dönem çalışmalar değerlendirilerek belirlendiği, iş akdinin sona ermiş olmasının prim ödemesi yapılmasına engel oluşturmayacağı, iş görme edimini yerine getiren ve bu bakımdan işyerindeki mal ve hizmet üretimine dolayısıyla işyerinin kar etmesine katkıda bulunan davacının çalıştığı dönemi kapsayacak şekilde ücretin eki niteliğinde olan prim ödemesinden yararlandırılması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece hüküm altına alınan prim alacağı Sosyal Güvenlik Kurumu sigorta primi ile işsizlik ödeneğine tabi olduğu halde her iki kesinti yapılmaksızın net alacak rakamının belirlenmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.