Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/28151 E. 2019/114 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28151
KARAR NO : 2019/114
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 27.03.2003-20.07.2012 tarihleri arasında kamyon/nakliye şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, erzak yardımı ve yakacak yardımı alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 04.04.2003-15.06.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde küçük araç ve kamyonet şoförü olarak çalıştığını ve emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını, son dönemde brüt ücretinin 760,50 TL olduğunu, tüm yasal haklarının ödendiğini, 5.440 TL kıdem tazminatının banka kanalı ile ve vadeli çeklerle ödendiğini, davacının yeniden çalışma talebinde bulunarak 19.06.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 23.07.2012 tarihinde istifası üzerine işten ayrıldığını, ücret bordrolarının imzalı olduğunu ve davacıya ikinci dönem sonunda 2.200 TL kıdem tazminatı, 593,83 TL yıllık izin ücreti ödendiğini, fazla çalışma yapılmadığını, bazı dönemlerde yapıldığında ücretinin bordroda gösterildiğini, milli bayramlarda çalışılmadığını ve nöbet usulü uygulandığını, çalışanlara ödeme yapıldığını, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
 Kısmi davada zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. 
Dosya içeriğine göre dava kısmi dava olarak açılmış olup, yargılamanın sonraki aşamalarında davanın belirsiz alacak olarak nitelendirilmesi davanın niteliğini değiştirmez. Davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile taleplerini artırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı yasal süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Hüküm altına alınan fazla mesai ve genel tatil ücret alacaklarından kısmi olarak istenen miktar dışlandığında, kalan kısım için ıslah tarihine göre geriye doğru beş yıllık süre dikkate alındığında bir kısmının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def’i dikkate alınmadan fazla mesai ve genel tatil ücret alacaklarının yazılı şekilde hüküm altına alınması hatalıdır.
Ayrıca mahkemenin karar gerekçesinde davanın niteliğinin değerlendirmeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 07/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.