Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/28027 E. 2019/405 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/28027
KARAR NO : 2019/405
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının hizmet akdi ile 12.04.2006 – 26.09.2013 tarihleri arasında davalı şirket …ye ait…Hastanesi … Şubesinde en son dahiliye, cerrahı ve kroner yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak çalıştığını, aylık ücretinin yaklaşık 3.000,00 TL olduğunu, işverenin resmi kayıtlarda düşük olarak gösterdiğini, davalı işyerinin, ortada herhangi bir haklı sebep yok iken, davacıyı başka bir göreve atandığını, davacının kendisine tanınan süre içerisinde kabul etmediğini kendilerine bildirdiğini, davacının görev değişikliğini kabul etmemesi üzerine davalı işverenin 26.09.2013 tarihinde kendisine bir yazıvererek iş akdinin 26.09.2013 tarihi itibariyle, 4857 sayılı İş Kanununun 22. maddesine istinaden feshedildiğinin bildirildiğini, davalı işverenin her ne kadar 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesine istinaden iş akdini feshettiğini bildirse de kendisinin ilgili maddede belirtilen usul ve yöntemlere uymadığını, davalı işverenin maddede belirtilen değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak hususlarını yerine getirmediğini, bu sebeplerle müvekkilinin iş akdinin, hem bildirim süresine uyulmadan hem de ne görev değişikliğinin hangi sebebe dayandığını öğrenmeden işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığını iddia ederek işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, tüm alacaklar yününden 5 yıldan öncesine ilişkin alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının işe giriş tarihinin 12.06.2006 olduğunu, davacının 5 yıldan öncesine ilişkin alacaklarının zamanaşımına uğradığını, en son aylık ücretinin net 3.000 TL olduğunu, davacının iş akdinin feshine neden olan durumun sadece bir olayla sınırlı olmayıp davacının 2011 yılından 2013 yılına kadarki süreçte birçok kez uyarı ve ihtar aldığını, genel yoğun bakım sorumlu hemşiresinin medikal ve sarf malzemelerin korunması, doğru ve ekonomik kullanılmasından sorumlu olduğunu, 2011 yılı içinde davacının hasta transfer sedyesinin alt kısmında sürekli olarak serum ve yüksek riskli ilaçların unutulduğu, dolayısıyla sedyenin başka bir birim tarafından kullandırılması durumunda bırakılan ilaçların kaybolacağı ve davacının birimine ait olan ilaç stoğunda eksik çıkacağı husus ihtar edilerek davacıdan savunması istendiği, davacının ise savunmasında yukarıda belirtilen hususta kendisine yapılan ihtarı dikkate alacağını ve bunları bir daha tekrarlamayacağını belirttiğini, 04.01.2012 tarihinde genel yoğun bakım ünitesine adli vaka hastasının yattığı fakat davacı tarafından hastanın bilgilerinin acil servise bildirilmediği tespit edilerek bu hususun tutanak altına alındığı ve davacıdan bu husustaki savunmasının istendiği, davacının konu ile ilgili hatasını kabul ederek bir daha tekrarlanmayacağını belirttiğini, 2013 yılında, solunum sıkıntısı nedeni ile yoğun bakım ünitesine alınan hastanın burnunda davacı tarafından tampon unutulduğunu, hastanın şikayetçi olması nedeni ile davacıdan savunmasının istendiği, davacının savunmasında kasti bir durum olmadığını ifade etmişse de müvekkili şirketin insan kaynakları birimi tarafından davacının uyarıldığı, davacı hakkında tutulan tutanakların haklı bir gerekçesi bulunduğunu, her bir tutanağın davacının sorumsuzluk ve olumsuzluk teşkil eden davranışları nedeniyle tutulduğunu, her seferinde davacının savunması alınıp, gereken uyarı ve ihtarlar yapıldığını, davacıya yapılan gerek yazılı gerekse sözlü uyarılara rağmen müvekkili şirketin iyiniyet ve hoşgörülü davranmak suretiyle davacıya imkan tanıyarak iş akdini devam ettirmeyi sürdürdüğünü, müvekkili şirket tarafından davacının, sorumlu hemşirelik görevinden alınarak 23.09.2013 tarihinde hemşirelik hizmetleri sorumlusu (supervisor hemşire) olarak atandığını, ancak davacının sorumlu hemşire olarak çalışmak istediğini, supervisor olarak çalışmayacağını beyan ederek bu görevi reddettiğini, davacı ile 05.06.2006 tarihinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 6. maddesine göre; “işverenin uygun görmesi ve işin gerekli kılması hallerinde işçi geçici ve daimi olarak işverenin göstereceği diğer işlerde çalışmayı kabul ve taahhüt eder” hükmüne istinaden müvekkili şirketin yönetim hakkı gereğince davacı, müvekkili şirketin aynı işyerinde sorumlu hemşire yerine hemşirelik hizmetleri sorumlusu olarak çalıştırılmak üzere atandığını, yapılan bu değişikliğin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak kabul edilemeyeceği gibi esasında supervisor hemşireliğin, sorumlu hemşirenin alt kademesinde bir görev de olmadığını çalışma saatlerinde, maaşında, çalışılan iş yerinde herhangi bir değişikliğe yol açmayan bu görevin davacı tarafından kabul edilmediğini, akabinde iş akdinin müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2- Davacının Eylül 2013 ayına ait bordroda yıllık izin ücreti olarak gösterilen 2.871,51 TL’nin 30/10/2013 tarihinde davacının banka hesabına ödendiği anlaşılmakla davacının yıllık izin ücreti talebinin reddi gerekirken eksik inceleme ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3- Davacı hafta tatili ücreti talebinde bulunmuş, mahkemece davacının talebi hüküm altına alınmıştır. Ancak duruşmada dinlenen davacı …’in, beyanında açık ve net bir şekilde bazı çalışanların hafta tatillerinde çalıştığını ancak davacının çalışmadığını beyan ettiği anlaşılmakla davacının kanıtlanamayan hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.