Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/27100 E. 2018/23204 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27100
KARAR NO : 2018/23204
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 15.01.2008 – 27.06.2014 tarihleri arasında çalıştığını, işveren tarafından haksız nedenle işten çıkarıldığını beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, vardiya amiri …’un davacıyı uyarması nedeniyle kendisine sinkaflı küfür ettiğini bildirerek şikayette bulunduğunu, bunun üzerine konu ile ilgili olarak tutanak düzenlendiğini, aynı olayın bir daha yaşanması halinde iş akdinin feshedileceği konusunda davacının sözlü olarak uyarıldığını ve tutanağın davacının yüzüne karşı okunduğunu, davacıdan tutanağın imzalanması istendiğinde davacının imzadan imtina ettiğini ve işyerini izinsiz olarak terk ettiğini, o sırada görgü tanığı Melahat Öztürk ‘ün beyanına göre davacının …’a ikinci kez sinkaflı küfür etmesi nedeniyle iş akdinin 4857 Sayılı Yasanın 25 /II -d maddesi gereğince bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili dava dilekçesinde davacının yıllık izinlerini kullandırmadığını iddia etmiş, bilirkişi raporunda davacının 90 gün izin hakkı olup izin defteri imzalı olmadığından 90 günlük izin ücreti hesaplamış, davalı vekili yemin teklif etmiş ve davacı asil 30.04.2015 tarihli oturumundaki yemininde aynı….. “2013 yılı haricinde yıllık izinlerimi kullandım, 2013 yılının da sadece 1 haftalık izin süremi kullanabildim.” şeklinde yemin etmiştir.
Davacının yemini değerlendirildiğinde 2013 yılı izninden 1 hafta kullandığını ve diğer izinlerini de kullandığını açıkça belirtmiştir. Davacının eksik kullandığı 2013 yılı izin hakkı 14 gün olup davacı bunun da 1 haftasını kullandığını ikrar ettiğinden kullandırılmayan izin süresinin sadece 1 hafta olduğu ortadadır.
Mahkemece davacının 7 günlük izin ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yemin değerlendirilmeden ve gerekçesi dahi açıklanmadan 90 gün karşılığı izin karşılığının hüküm altına alınması hatalıdır.
3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.