Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/27095 E. 2018/23626 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27095
KARAR NO : 2018/23626
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını, amirinin sürekli küfür etmesi ve ücretlerinin sözleşme şartlarına uygun olarak ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bir kısım işçilik alacakları ve tazminatlarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette çalıştığını, izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, bu nedenle iş akdinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin iş yerinde bölge müdürünün davacıya yönelik küfür ve hakaret içeren sözleri sonrasında yine geç ödenen prim alacakları ve araç kira bedellerinin bulunması karşısında davacının iş akdini haklı nedene dayalı olarak sona erdirdiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı, davacının kıdemine göre hak kazandığı izin süresinin yazılı belgelerle kullanıldığı tespit edildiğinden izin ücreti alacak talebinin sabit bulunmadığı, davacının satış temsilcisi olarak maaş + prim usulü üzerinden çalıştığı ve farklı dönemlerde farklı çalışma saatlerine tabi olduğu, gerek mesai olarak ödenen gerekse prim olarak ödenen meblağların hak kazanılan fazla mesai ücretinden mahsup edilmesi halinde davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığı, ücret bordrolarında yer alan her ay 22,5 saatlik fazla çalışma ücret tahakkukunun sembolik olması nedeniyle hesaplanan alacaktan mahsup edileceği, davacının ücretinin bir kısmının muhasebeleştirme yapılarak fazla mesai tahakkuku olarak gösterildiği, yine davacının haftanın 7 günü çalıştığı bu yönüyle hafta tatili alacağına hak kazandığı tespit edilmiş ise de, davacının hak kazanılan miktarın çok üzerinde fazla çalışma ücreti ve prim tahakkukunun bulunmuş olması nedeniyle hafta tatilinden kaynaklı alacak talebinin de sabit görülemeyeceğinden bir kısım alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, satış temsilcisi olarak çalışan ve ücret dışında satışta belirli oranda prim alan, işçiye ödenen prim alacağının yaptığı fazla mesai ücretinden mahsup edilip edilmeyeceği noktası tartışma konusudur.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim(komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. İşçinin fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla mesai ücretini de karşıladığı gerekçesi isabetli değildir. Ancak bu şekilde çalışan işçi fazla mesai yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekecektir. Bu durumda ise davacının fazla mesai ücretinin sadece % 50 zamlı kısmının hesaplanarak tahakkukların da mahsup edilerek hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece gerek mesai olarak ödenen gerekse prim olarak ödenen meblağların hak kazanılan fazla mesai ücretinden mahsup edilmesi halinde fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığı gerekçesiyle fazla mesai ücret talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı vekilinin hafta tatili ücret alacağı yönünden dinlenen tüm tanıklar davacının yedi haftada bir haftanın yedi günü çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece davacının hak kazanılan miktarın çok üzerinde fazla çalışma ücreti ve prim tahakkukunun bulunmuş olması nedeniyle hafta tatilinden kaynaklı alacak talebinin reddine karar verilmesi yukarıda açıklandığı üzere hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,19.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.