Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/26471 E. 2018/22042 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26471
KARAR NO : 2018/22042
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01.04.2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, sigortasının 06.05.2010 tarihinde yapıldığını, 04.07.2012 tarihinde sözlü olarak kovulduğunu, davacının çağrı merkezinde takım lideri olarak çalıştığını, asgari ücretinin bankaya yatırıldığını, geri kalanının elden verildiğini, davalı işverenin asgari tutarı bankaya yatırması, davacının fazla mesai ücretlerini istemesi, yıllık izin haklarını istemesi nedeniyle azarlandığını ve haklarının verilmediğini, 04.07.2012 tarihinde işyerine gittiğinde işyerini terk etmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı işverenin haklı sebep oluşturmak için davacıya her türlü baskıyı yaptığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının diğer çalışanları sürekli rahatsız ettiğini, uyarılara rağmen tavrını düzeltmediğini, nihayetinde 04.07.2012 tarihinde çalışma arkadaşlarına tehdit ve hakareti fiziksel müdahale boyutlarına taşıdığı için savunmasının alınmasından sonra İş Kanunu’nun 25/II maddesi gereği işten çıkartılmak zorunda kalındığını, davacının alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesi işyerinde diğer bir işçi ile tartışma, hakaret ve tehdit iddiaları gerekçe gösterilmek suretiyle feshedilmiş olup, fesih bildiriminde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(h) maddesi dayanak olarak gösterilmiş isede, Mahkemece işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevlerin hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği yönünde herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hukukun Uygulanması” başlıklı 33.maddesi ile hakimin Türk hukukunu resen uygulayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna bağlı olarak hukuki tavsif hakime ait olup, hakim uyuşmazlığa tatbiki gereken hukuk normunu resen dikkate alması gerekir.
Fesih bildiriminde açıkça fesih konusu edilen vakıalar belirtilmiş olmakla haklı feshe dair yanlış maddenin gösterilmesi sonuca etkili değildir.
Somut uyuşmazlık bakımından fesih yazısının içeriği gereği feshe dayanak vakıalar ve dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talebi yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.