Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2015/26409 E. 2018/20100 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26409
KARAR NO : 2018/20100
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatları tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 20.05.2003-29.05.2011 tarihleri arasında davalı nezdinde beton santralinde pompa operatörü olarak çalıştığını, çalışma şartlarının ağır olduğunu ve işçilik alacaklarının zamanında ve tam olarak ödenmediğini, davalı tarafça haksız olarak işten çıkartıldığını ve haklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının sürekli bir çalışmasının olmadığını, ilk kez 31.07.2003 tarihinde iş başvurusunda bulunduğunu, 01.10.2003 tarihinde işe alındığını ve 30.01.2004 tarihine kadar çalıştığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını, yaklaşık 4 ay çalışması nedeniyle herhangi bir tazminata hak kazanmadığını, daha sonra 02.04.2004-20.12.2006 tarihleri arasında çalıştığını ve kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacıya bu dönem için kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini, daha sonra 04.04.2007-13.08.2007 tarihleri arasında çalıştığını ve kendi isteği ile ayrıldığını, prim aldığından fazla mesaiye hak kazanmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı şirkette 2 yıl 11 ay 26 gün çalıştığı, işçilik alacaklarının zamanında ve tam olarak ödenmediği, iş akdinin davalı tarafça bildirim öneli kullandırılmaksızın feshedildiği, talep edilen kıdem ve ihbar tazminatına fesih sebebi ve şekli itibari ile davacının hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz :
Kararı, davacı ve davalı vekili yasal süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi işyerinde fasılalı olarak çalışmış olup dosya içinde bulunan 20.12.2006 tarihli istifa dilekçesinin bir önceki çalışma dönemi bakımından da sonuç doğurduğunun kabulü hatalıdır. Davacının 31.07.2003-31.01.2004 tarihleri arasındaki çalışmaları da dikkate alınmak suretiyle ihbar ve kıdem tazminatı hesaplanmalı ve sonucuna göre her iki tazminat isteği yönünden bir karar verilmelidir.
3- Davacı işçinin haftada 15 saat fazla çalıştığı tanık beyanları ile dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi, aynı işyerinde aynı dönemde çalışan başka işçilerin açtığı kesinleşen davalarda da haftada 15 saatlik fazla çalışma olgusu kabul edilmiştir. Mahkemece, dosya içindeki delil durumu değerlendirilmeksizin salt davalı tanık anlatımı ile haftada 9 saat çalıştığı gerekçesi ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Haftalık 15 saat fazla çalışma esasına göre hesaplamaya gidilmeli ve indirim hususu da değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir.
4- Davacı işçi yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklama kısmında kullanılmayan izin süresi 34 gün olarak belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda 34 gün için hesaplama yapılacağı açıklandığı halde, hesap tablosunda 14 gün olarak hesaplamaya gidilmiş, mahkemece gerekçesiz olarak yıllık izin ücretinin reddine karar verilmiştir. Yıllık izin ücreti yönünden HMK’nın 297/2. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Dosya içinde yer alan izin kullanma belgeleri bir değerlendirmeye tabi tutularak ve bilirkişi raporunda çelişki giderilmek suretiyle konuyla ilgili olarak karar verilmelidir.
5- Davacı işçi işyerinde prim uygulaması olduğunu ileri sürmüş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu konuda yazılı delil olmadığı belirtilmiş, davacının iddiası ve tanık beyanlarına göre aylık ortalama 400 TL net prim tazminata esas ücrete eklenmiştir. Davacı tanıklarının soyut şekilde prim uygulamasından söz etmişler, davalı tanıkları ise prim ödenmediğini belirtmişlerdir. Davacı işçi bu yönde yazılı delil sunamamıştır. Aynı işyerinde çalışan emsal işçilerin açtığı kesinleşen davalarda da prim yönünden isteğin reddine karar verilmiştir. Prim ödendiği davacı tarafından kanıtlanamadığından, tazminata esas giydirilmiş ücrette prim adı altında ödeme yapıldığı kabul edilerek hesaplamaya gidilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.